Alfred Jules Ayer Sözleri

A.J. Ayer, mantıksal pozitivizmin en önemli savunucularından biri olarak kabul edilir. Eleştirilere rağmen, Ayer’ın çalışmaları modern analitik felsefenin gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur. Özellikle dil ve anlam konularındaki görüşleri, felsefe dünyasında geniş yankı uyandırmıştır.
Eton College ve Oxford Üniversitesi’nde felsefe eğitimi aldı. Daha sonra Viyana Çevresi’ndeki mantıksal pozitivistlerle çalışarak fikirlerini geliştirdi. Oxford, Londra ve New York’taki üniversitelerde öğretim üyeliği yaptı.
Alfred Jules Ayer Sözleri Kısa
* Hakikat, deneyime dayanır.
* Mantık, sadece dilsel bir araçtır.
* Teizm o kadar kafa karıştırıcıdır.
* Doğrulama, anlamlılığın anahtarıdır.
* Dilin netliği, düşüncenin netliğidir.
* Hakikat, gözlem ve deneyle keşfedilir.
* Hiçbir ahlak otorite üzerine kurulamaz.
* Bir tanrının var olduğu iddiası saçmadır.
* Duyularımız, gerçekliğe açılan tek kapıdır.
* Mantık, her zaman ampirik gözleme bağlıdır.
* Doğrulama ilkesi, bilgi teorisinin temelidir.
* Metafizik, yalnızca dilin yanlış kullanımıdır.
* Dinin doğruluğu değil, anlamı sorgulanmalıdır.
* Etik, bilimsellikten uzak, kişisel bir alandır.
* Bir ifade doğrulanamıyorsa, onun anlamı yoktur.
* Doğrulama, bir önerinin anlamlılığını test eder.
* Metafiziksel iddialar yalnızca boş sözcüklerdir.
* Bilim, bilginin ilerlemesi için en güçlü araçtır.
* Anlam, deneyimle doğrulanabilen ifadelerde yatar.
* Hiçbir ahlaki sistem yalnızca otoriteye dayanamaz.
* Düşünce özgürlüğü, bilimsel ilerlemenin temelidir.
* Anlam, insan deneyiminin sınırları içinde yer alır.
* Felsefe, insan anlayışının sınırlarını keşfetmektir.
* Felsefi sorular genellikle yanlış temellere dayanır.
* Bilimsel bilgi, doğrulanabilir hipotezlerden oluşur.
* Felsefe, varsayımları açıklığa kavuşturma sanatıdır.
* Bir kavramın netliği, onun işlevselliğiyle ilgilidir.
* Bir ifadenin anlamı, doğrulama yöntemiyle belirlenir.
* Felsefenin bir mantık bölümü olduğunu söyleyebiliriz.
* Felsefe, dilin yapısını analiz etmeye odaklanmalıdır.
* Doğrulama ilkesi, bilgiye ulaşmanın en sağlam yoludur.
* Bilimsel metodoloji, bilginin en güvenilir kaynağıdır.
* Gerçek bilgi, deneyimle test edilebilir olan bilgidir.
* Mantıksal pozitivizm, bilimi ve felsefeyi birleştirir.
Alfred Jules Ayer Sözleri Özlü
* Dil, düşünceyi sınırlayabilir ya da özgürleştirebilir.
* Bilim, evrenin işleyişini anlamanın tek geçerli yoludur.
* Dilsel analiz, felsefi problemleri çözmenin anahtarıdır.
* Etik ifadeler yalnızca bireylerin duygularını ifade eder.
* Felsefi sorunlar genellikle dilin sınırlarıyla ilgilidir.
* Bir düşünce, yalnızca doğrulanabilir olduğunda değerlidir.
* Birçok felsefi problem, dilin yanlış anlaşılmasından doğar.
* Anlam, yalnızca deneyimle doğrulanabilir ifadelerde bulunur.
* Bilimsel açıklamalar, metafizik iddialardan üstün olmalıdır.
* Felsefe, bilimle aynı doğruluk standartlarına sahip olmalıdır.
* Doğaüstü olan, ne doğru ne de yanlıştır; yalnızca anlamsızdır.
* Mantıksal pozitivizm, bilimsel yöntemi felsefeye uygulamaktır.
* Metafizik, şiirsel bir dil kullanımıdır, ama felsefe değildir.
Alfred Jules Ayer Meşhur Sözleri
* Rasyonel bir tartışma için temel, ortak bir doğrulama sürecidir.
* Etik normlar, objektif hakikatlerden ziyade duygusal yargılardır.
* Felsefenin görevi, dilin yanlış kullanımlarını ortaya çıkarmaktır.
* Bir teorinin doğru olduğunun söylenebileceği bir nokta asla gelmez.
* Bir ifadenin anlamlı olması, onun doğrulanabilir olmasına bağlıdır.
* Felsefenin önermeleri olgusal değil, karakter olarak dilbilimseldir.
* Din, insanın duygusal ihtiyaçlarını karşılamak için oluşturulmuştur.
* Bir önerme ya analitik olmalıdır ya da deneysel olarak doğrulanabilir.
* Hakikat, bir ifadenin ampirik olarak doğrulanabilir olmasıyla ölçülür.
* Mantık ve matematiğin gerçekleri analitik önermeler veya totolojilerdir.
* Dinin, doğrulanabilirliğin sınırları dışında bir iddiada bulunduğu açıktır.
* Birisi size olduğunuzu gösterebilirse neden yanılmanızın bir sakıncası var?
* Otoriteye dayalı hiçbir ahlaki sistem oluşturulamaz. Otorite tanrısal olsa bile.
Alfred Jules Ayer En Çok Beğenilen Sözleri
* Görünüşe göre tüm hayatımı hayatı daha rasyonel hale getirmeye çalışarak geçirdim.
* Düşünceye bir sınır çizebilmemiz için, bu sınırın iki yanını da bilmemiz gerekir.
* Sağlam bir ahlakın tek olası temeli karşılıklı hoşgörü ve saygıdır. farkında olmaktır.
* Bertrand Russell, herhangi bir tanıma sahip bir aziz olarak anılmak istemezdi; ama o harika ve iyi bir adamdı.
* Bilimin cevaplamayı felsefeye bıraktığı herhangi bir soru varsa, keşiflerine yol açan basit bir eleme süreci olmalıdır.
* Ahlaki kurallar otorite tarafından eyguzelsozler.com ileri sürülebilirken, bunların bu kadar ileri sürülmüş olması onları doğrulamayacaktır.
* Bizi meşgul eden karışıklıklar,dilimiz “iş gördüğünde” değil, “boş viteste çalıştığında” (motor rölantideyken) ortaya çıkar.
* Tanrıya inanmıyorum. Bana öyle geliyor ki, her türden teist, tanrı kavramlarını anlaşılır kılmakta büyük ölçüde başarısız olmuşlardır.
* İnsanların dini deneyimler yaşaması psikolojik açıdan ilginçtir, ancak herhangi bir şekilde dini bilgi diye bir şey olduğu anlamına gelmez.
* Bir varsayımın kesinlikle çürütülemeyeceğini kabul edince de, bir önermenin gerçekliğinin, onun kesin çürütülmesine bağlı olduğunu savunamayız.
Alfred Jules Ayer Sözleri Tumblr
* Şimdiye kadar hiçbir filozof, belirli önemli noktalara ilişkin olarak, herhangi bir yerde kesinlikle doğru olmaya yakın olan bir analizi önermeyi başaramadı.
* Cehaleti özgürlüğü kısıtlayıcı kabul etmenin gerekçesi, insanların, seçimlerinin gerçekleştirildiğini görselerdi, yapmayacakları seçimleri yapmalarına neden olmasıdır.
* Tümevarım sorunu, kabaca konuşursak, geçmiş deneyimlerden türetilen belirli ampirik genellemelerin gelecekte de işe yarayacağını kanıtlamanın bir yolunu bulma sorunudur.
* Tanrı metafizik bir terimse, o zaman bir tanrının var olması bile mümkün değildir. Çünkü ‘Tanrı vardır’ demek, doğru ya da yanlış olamayacak metafizik bir ifade yapmaktır.
* Yalnızca metafizik söyleyimlerden kaçınmakla kalınmayıp, metafiziğin belirtik biçimde reddedilmesi, deneyciliğin olguculuk (positivism) diye bilinen tipinin bir özelliğidir.
* Bir sonucun kendi saymaca öncüllerinden çıkarılamayışı olgusu, onun yanlış olduğunu göstermeye yetmez. Bu yüzden, bir aşkın metafizik dizgesi, yalnızca, onun ortaya çıkış yolunun eleştirilmesiyle yıkılamaz.
* Ne kadar sempatik de olsa geçmişe aşırı hürmet, çoğu zaman (bugüne) ket vurabilir ve zararlıdır; fakat geleceğe özür dileyici olmayan bir saygı, bugün için ne kadar yararsız olsa da, kesinlikle hem sağduyulu hem de uygun olandır.
* Kafirlere yapılan zulüm, Hıristiyanlığın tehlikeye attığı din savaşlarının sıklığı ve vahşeti, ilk günahın kötücül doktrininin özellikle çocuklara verdiği zarar tam olarak hesaba katılırsa, dünya Hıristiyanlık olmasaydı daha iyi olurdu.
* Felsefi soruşturmanın gerçek doğası kullanımların geniş alanı üzerinde seyahate,her yönde çapraz geçişe, aynı kullanıma tekrar ve tekrar, her seferinde farklı bir cihetten,farklı bir bakış açısından,farklı bir kullanımla başvurmaya mecbur eder.
* Oysa Kant da aşkın metafiziğin olanaksız olduğunu bildirmiş olmakla birlikte, o bunu başka bir temele dayandırmıştır. Çünkü o, insan anlığının, olabilir deneyim sınırları ötesine dalıp kendisinde şeylerle uğraşmaya giriştiğinde, kendini çelişkiler içinde yitirecek biçimde yapılmış olduğunu söylüyordu. Böylece aşkın metafiziğin olanaksızlığını, bizim gibi bir mantık konusu olarak değil de bir olgu konusu olarak görüyordu. O bizim zihnimizin görüngüsel dünya ötesini kavrama gücünün bulunmasının anlaşılabilir bir şey olmadığını değil, yalnızca olguda bu gücün bulunmadığını savlıyordu.
* Olguları gerçekten doğru anlayacaksak, sadece geçici bir çare olacak kadar doğru değil, kavramların zorunlu tetkikinin belli bir tavırda, en azından bir derece sistematik şekilde izlenmesi gerekir. Yine,kavramlarımızın anatomisinin planını çıkarmanın en iyi yollarından biri,onlardaki, salt çevresel olandan özsel olanı ayırt etmek için, çok çeşitli hayali koşullarda nasıl işlev göreceklerini soruşturmaktır. Analizin işi bütünüyle imgelem dışı değildir ve imgelem, makul şekilde sağlam bir analitik temel dışında kârlı bir şekilde kullanılamaz. Bununla beraber, şurası oldukça doğru kalıyor: Belli bir filozofun temayülü, diğerlerindense farklı bir yola meyledebilir, böylece yapıtına kişisel baskın bir karakter katabilir.