Andrey Platonov Sözleri

Andrey Platonov’un en önemli eserleri arasında “Çevengur”, “Mutlu Moskova” ve “Can” yer alır. Bu eserlerinde, ütopya ile distopya arasında gidip gelen bir dünya kurar ve çoğu zaman sosyalizm fikrini hem destekler hem de eleştirir. Onun karakterleri genellikle insanlık, umut ve hayatta kalma mücadelesi ekseninde şekillenir.
Yazılarında dil kullanımına ayrı bir önem veren Platonov, sıradan kelimelerle felsefi derinlik yaratmayı başarmıştır. Ancak, Platonov’un yaşamı boyunca maruz kaldığı sansür ve Stalin rejiminin baskıları nedeniyle eserleri hak ettiği değeri ancak ölümünden sonra bulabilmiştir. Bugün Platonov, dünya edebiyatının önde gelen isimlerinden biri olarak kabul edilir ve eserleri çağdaş insanlık durumunu anlamada önemli bir kaynak olarak görülür.
Andrey Platonov En Güzel Sözleri
* Karnı aç diye halk, kitap da mı okumayacaktı?
* Birimizin sakatlanması hepimizin sakatlanmasıdır.
* Hayal ettiğimiz dünya, gerçeklerden daha güçlüdür.
* İnsan, hayatta en zor mücadeleyi kendisiyle yapar.
* Hayat, bazen sadece bir kelimeyle bile değişebilir.
* Ben hep bir şehirde yaşar, bir başka şehri severim.
* Eğer insan bir düşe sahipse, o düş asla boşa değildir.
* Ruhun özlediği şeyler, bazen sadece tesadüflerle geri döner.
* İnsan kalbi, hayatta en çok kendi sevincini ve kederini taşır.
* Her insan, bir başkasının hayatına dokunarak kendi anlamını bulur.
* Doğa, emeğe karşı koyar; insan ancak onu sabır ve inatla yenebilir.
* İnsan her şeye sahip olabilir ama yine de kendi yalnızlığını aşamaz.
* Doğa haşin ve acımasızdır; ama insan sabırla doğayı yola getirebilir.
* İnsanların en iyi kaderi devrimdir; daha iyisini düşünmek imkânsızdır.
* Devrim, insanların en iyi kaderidir; daha iyisini düşünmek imkânsızdır.
* Sana duyduğum özlem bizi birbirimizden ayıran günlerle birlikte büyüyor.
* Sabahın ışığı, insanın içine işleyen bir güçle dünyayı yeniden canlandırır.
* Eğer ki yoldaş, şair olmak istiyorsanız, kendiniz olun, fazlasına gerek yok.
* Bütün dünyanın yükü altında ezilen bir insan, yine de umudunu kaybetmemelidir.
* Hayat, insanın hayal ettiklerinden değil, dayanmak zorunda olduğu gerçeklerden oluşur.
* Keşke çölün hiçliğini sen de görseydin; anlamı, kitaplarda yazıldığından çok farklıdır.
* İnsan doğru ve çalışkan olmalı; gelecek yaşamda güzellikler, mutluluk ve huzur aramalı.
* Sabahın ışığı ve ısısı dünya üzerinde yoğunlaşmış, yavaş yavaş insanın gücüne dönüyordu.
* Bisküvi olsun, reçel, şeker olsun ve her zaman kırlarda, ağaçların altında gezilebilsin.
* Gülümsüyordu; kısa, alaycı bir oyun için yaratılmışa benzer bu dünyada her şey tuhafına gitmekteydi.
* Ruhun özlediği o tesadüfi şey geri dönmüştü. Amansız doğa insanlara ve devrim cesaretine dönüşmüştü.
* Yıldızlar altındaki çöl inanılmaz bir izlenim bıraktı bende. Daha önce anlamadığım şeyleri anladım sanki.
* Nedense savaşta ve devrimde insanlar hep düş görür. Barış zamanında olmaz öyle şey; herkes kütük gibi uyur.
* Çaresizlik, elem ve yokluk insanın en küçük rahnesine kadar sızabilir ve ancak son nefes süpürür onları oradan dışarı.
* Tüm dünyanın maddesine karşı yalnız başlarına çalışan insanlara yönelik bir merhamet duyuverdi Puhov hayat bürümüş ruhunda.
* Benim içimdeki komünizm neden ileri atılıyor sanırsınız? Çünkü Rosa ile aramda derin bir mevzu var, yüzde yüz ölü olsa bile!
* Yoldaşlar, hayatın önümüze koyduğu dik başlı bir dünya ile hayat arasındaki imkânsız ilişkiye destek olma görevini paylaştığımız kişilerdir.
* Doğa haşin ve acımasızdır; emek doğaya basınç uyguladığında doğanın da emeğe, hatta daha bile fazla basınç uyguladığını erkenden kavrar insan.
* Keşke sen de bir görseydin çölün hiçliğini. Gözlerimle görmemiş olsaydım, çölün ne demek olduğunu anlayamazdım. Kitaplarda anlatıldığı gibi değil.
* İnsan doğru ve çalışkan olmalı, ben gelecek yaşamı yaşamak istiyorum, bisküvi olsun, reçel, şeker olsun ve her zaman kırlarda, ağaçların altında gezilebilsin.
* Hayır, sevmeyeceğim onu, elimden de gelmez! diye karar verdi Sambikin ebediyen. Üstelik bir şekilde bedenini bozmak gerekecek ki acırım, hele gece gündüz nasıl harikulade bir insan olduğumun yalanını söylemek … İstemem, zor iş!
* Ölüleri yaşayanlar gömmeli, fakat burada yaşayan eyguzelsozler.com hiç kimse yok;hayatta olanlar uykuda geçiriyorlar ömürlerini. Sen onlar için mutluluk yaratamazsın, kendi kederlerinin bile farkında değiller, üzülemiyorlar bile artık, çünkü çoktan tükenmişler.
* İnsan henüz pek ev yapımı, pek zayıf donanımlı bir varlıktı -bulanık bir ceninden, çok daha gerçek bir şeyin tasarımından fazlası sayılmazdı ve bu ceninden, hayallerimize gömülü o uçan, üstün suretin çıkması için kim bilir daha ne kadar çok çalışmak gerekecekti…
* Ve işte bazen, hastayken, mutsuzken, aşıkken, fecibir kabus gördüğümüzde, genel olarak normdan uzaklaştığımız durumlarda iki kişi olduğumuzu açık seçik duyarız: Yani ben tek kişiyimdir ama içimde biri daha vardır. Bu gizemli o sık sık mırıldanır, bazen ağlar, içinden çıkıp uzak bir yere gitmek ister, canı sıkılır, korkar. Görürüz ki iki kişiyiz ve birbirimizden bıkmışız. Bilincimiz çift değil tek olduğunda bir hafiflik, özgürlük duyarız, manasız bir hayvan cennetine düşmüşüz gibi.
* Anasız babasız kızın gelecek yaşamıyla ilgili öyküsü: Şimdi bize akıl veriyorlar, akıl ise kafadadır, dışında bir şey yoktur. İnsan doğru ve çalışkan olmalı, ben gelecek yaşamı yaşamak istiyorum, bisküvi olsun, reçel, şeker olsun ve her zaman kırlarda, ağaçların altında gezilebilsin. Yoksa ben yaşamam, öyle olmazsa canım çekmez. Canım basbayağı mutlu yaşamak istiyor. Eklenecek bir şey yok.