Aret Vartanyan Sözleri

Aret Vartanyan, kitaplarının yanı sıra seminerler, konferanslar ve eğitim programlarıyla da insanlara rehberlik etmektedir. Ayrıca çeşitli medya platformlarında yazılar yazmış, televizyon programlarına konuk olmuş ve kişisel gelişim üzerine içerikler üretmiştir. İnsan ruhunu anlamaya ve bireylerin hayatlarına dokunmaya yönelik çalışmalarıyla tanınan yazar, modern çağın getirdiği sorunlara dair farkındalık oluşturmayı amaçlamaktadır.
Aret Vartanyan En Güzel Sözleri
* Nefes almak yaşamak demek değildir!
* Yüreğin dini, dili, ırkı yoktur! (Çırılçıplak Aşk)
* Gerçekten yaşıyor musun? Yoksa sadece nefes mi alıyorsun?
* Sevmek, sahip olmak değil, olduğu gibi kabul edebilmektir.
* Gerçek özgürlük, kendin olabilme cesaretine sahip olmaktır.
* Bilinmeze doğru yol alarak bilmesi gerekene ulaşır insan. (Siyah Gözyaşı)
* Oysa hayal kurmasaydı yaşayacağı bir mutsuzluk olmayacaktı. (Siyah Gözyaşı)
* Ben ‘’kötülük’’ yaptım diyen bir ‘’kötü’’ var mıdır? (Eski Sevgililer Oteli)
* Kendini sevmek, başkalarının sevgisini beklemekten çok daha güçlü bir eylemdir.
* İnsan, en çok kendinden saklanır. Ama saklandığı yerde hep kendisiyle karşılaşır.
Aret Vartanyan Kitap Alıntıları
* Üç maymunu oynamaktansa olduğumu yaşar, inandığımı söyler, varsa bedelini de öderim.
* Ne kadar kaçarsan kaç, kendinden uzaklaşamazsın. En büyük yüzleşme, aynada gördüğündür.
* Geçmişi değiştiremezsin ama geçmişin seni nasıl şekillendirdiğini sen belirleyebilirsin.
* Her cümlesi damıtılarak yazılmış, deneyimle ve gerçek hayatla boyanmış gerçeğimi paylaşıyorum.
* Mutluluğun formülü, neysen onu yaşamak.– Aret Vartanyan: ‘Mutluluğun formülü, neysen onu yaşamak’
* İncittiğin ruhun atabileceği tokadın, yaraladığın yürekten alacağın ‘ah’ın gücünü tahmin bile edemezsin.
* Yaşamda kendin olarak ödeyeceğin hiçbir bedel, kopya bir hayatı yaşarken ödeyeceğin bedelden daha ağır olmayacak.
* Geçmişin izleri silinmeden geleceğe bakılmıyor. Hele ki en yanındakiler bile geçmişini önüne getirmeye, yeni bir sayfa açmana izin vermiyorken.
* Kendini güçlü, mert, delikanlı sanan erkekler; uçkurlarının emrinde o kadar acizdirler ki. Ezik olabilecek ya da insanlıktan çıkabilecek kadar.
* Duygularını tutma, duygularını saklama. Paylaş. Muhatabınla doğrudan ve olduğu gibi. İmalarla değil, net olarak sanki bir çocuğa anlatır gibi ifade et.
* İstanbul’da kitap okuyamadığımı fark ettim. Sokaklar kitap. Yürüyen sayfalarla dolu sokaklar. Tut bir tanesini, çevir ve okumaya başla. (Bir Nefes İstanbul)
* Kozmik evrende geçmiş ve gelecek yoktur. Sadece bugün vardır. Bugün sonsuz bir şimdidir ve şimdi, anlardan ibarettir. Hayat anlardan ibarettir. (Sen ve Ben)
* Emile Zola’nın Meyhane romanında dediği gibi, insanın alışamayacağı hiçbir şey yok. Alışıyoruz, ama çok şey kaybediyoruz. Kendimiz, kendimizi böyle tüketiyoruz.
* İnsanların büyük çoğunluğu kendi hikayelerini yazamıyor, çünkü kendilerini tanımıyorlar. Kendi hayatlarını değil, başkalarına bağımlı hayatlarını yaşıyorlar. (Çırılçıplak Aşk)
* Ne bugün kazananlar edebiyete kadar kalacaklar, ne de kaybedenler. Her şey gelip geçici… Yeter ki yüreğinde kaybetme, yeter ki zihninde kabullenme sürekli kaybeden olacağını.
* Zamanım dolup gittiğimde geriye bırakabileceğim tek şey yüreklere çizdiğim izler olacak. Belki de sırf bu yüzden gerçek olmayan dünyanıza insan eliyle yaratılan yalanlarınıza ait değilim.
* Yaşam, yaşayarak öğrenilir. Duvara çarpa çarpa, düşe kalka. söylenerek, hayat hakkında tecrübesiz bilgelerden ve sihirli değnek arayarak değil. Kimse ve hiçbir şey sana senin hayatını veremez.
* Sevmediğin, istemediğin, sabahları uyanmaktan mutlu olmadığın bir insanla beraber olmak kendine tecavüzdür. Kendini böyle hisseden bir insanı ilişkide kalmaya zorlamak da karşındakine tecavüz olur.
Aret Vartanyan En Çok Paylaşılan Sözleri
* Korkarak ürkek yaşıyor sonra da bunun için kendimize çok ama çok kızıyoruz. Çünkü, o korkak, o başarısız, o aciz sergilediğimiz kişilik her neyse o olmadığımızı, ondan fazlası olduğumuzu biliyoruz.
* Neden sana yazdığımı sorgulama. Neden sana yazmak istediğimi anlamaya çalışma. Sadece eğer sen de yazmak istersen bana yaz. Sen de benimle konuşmak istersen konuş. Gerçekten istersen… (Sen ve Ben)
* Acıdan kaçmak, sadece acıyı derinleştirir. Er ya da geç yaşayacağın sonu, yüzleşmeyi erteledikçe acıyı büyütüyorsun. Yapman gerekeni yap ve bitsin. Ertelemek hiçbir şeyi değiştirmeyecek, belki de kötüleştirecektir.
* Oysa ne kadar çok yaşamımızı dışarıya bağlıyoruz. İnsanları değiştirmeye çalışıyor, her şeyin bizim istediğimiz gibi olmasını istiyoruz. Her insanın da bizim gibi arayışları, korkuları, hayalleri, gelgitleri olduğunu görmezden geliyoruz.
* Sürekli geçmişi bugüne taşıyoruz. oysaki yeni bir ilişkiye başladığımızda bile kişi farklı, zaman farklı, mekan farklı. Biz sürekli o geçmiştekini bugüne taşıyoruz. O yüzdende faturayı geri kalan 3. 5 milyar kadına veya erkeğe kesiyoruz. Oysaki o bir kisi
* Kaybetmek korkusu öyle bir sarıyor ki bizi, kaybetmemek eyguzelsozler.com için çırpınıyoruz. Bundandır konuşmak isterken susmamız, kendimizi eksilte eksilte fazlasını vermemiz, bir kadının kocası için saçını süpürge etmesi gibi…
* Ne kendini kıyaslamak ne de bir şey ispatlamak zorunda değilsin. Sen, sen gibi çok güzelsin. Birisinin seni paran, sahip oldukların için sevmesine kanacak kadar çaresiz misin? Seni gerçekten sevenlerin senden başka kriteri olmaz. Yatağa huzurla girip, coşk
* Farklılıklara saygı duymayanların ne yaptıklarına ne de ürettiklerine ilgim yok. Egosunun pençesinde savrulanlarla ise top yekün işim yok. İnsanlar ölürken, acı çekerken, farklılıklar zihnin zindanlarına terkedilirken, yapmacık hayatlara kumdan kalelere yerim yok. Gerçek ol.
* Ne kadar güçlü olursa olsun, her kadın; ne kadar önemsiz olduğunu ifade ederse etsin yine her kadın; sırtını yaslayabileceği, güvenebileceği onu taşıyabilecek bir erkek ister. Düştüğünde onu kaldıracak, çekip çevirecek, arkasında sapasağlam duracak. Kadın ne kadar aksini söylerse söylesin, annelik yapacağı bir eş istemez.
* Bırak anlamasınlar seni, bırak alamasınlar verdiğini; bırak hoyratlıklarına, yoksunluklarına yenik düşsünler. Aşktan kopanların yarattığı dünyayı görüyoruz. Aşktan kaçanların haline aşk bile şaşkınlıkla bakıyor ama sabırla bekliyor. Bir gün benliğine karışacakları günün gelmesini… En azından son nefeste hatırlayacaklar aşkı…
* Etiketler seni yanıltır. Etiketlerin arkasında kalan insanı gör. İnsanların gözlerine bak, sözlerine, kartvizitlerine, onlar hakkında söylenenlere değil. Bugün seni en çok yoranı, üzeni sen de başkalarına yapma. Yalana değil, gerçeğe, insana bak. Bazen bir bakış, bazen bir dokunuş. Ben, herkesi koşulsuz kucaklıyorum. Herkes ben, ben herkesim.
* Özgüvenin azaldığı yerde kibir yükseliyor. İçeride zayıflık arttıkça dışarıda gösteriş çoğalıyor. Sözcüklerle, yürüyüşle, maskelerle güçlü olunmuyor. Kollarını açıp, sonuçlara kilitlenmeden, gülümsemeni silmeden, korkularından eksiklerinde utanmadan, kaçmadan, saklanmadan, senden beklenen değil ‘sen’ olduğunda özgüven ve sadelik ışıklarını saçıyor.
Aret Vartanyan Sözleri Uzun
* Seni tanımıyorum. Belki cüzdanın kredi kartlarından geçilmiyor. Belki de son birkaç kuruşun kalmış, onlar da genelde buruşuk olurlar. Belki çok güzelsin, belki de yüzüne bakılamayacak kadar çirkin. Bunları geçelim. Tanımadığım senden istediğim tek şey var: Bu kitabı kitap gibi okuma. Bu harfler sadece sana ulaşmamdaki tek yol oldukları için buradalar. Telefonun bende olsaydı telefondan bunları sana anlatabilirdim.
* Kaybetmekten mi korkuyorsun; kaybet. Düşmekten mi korkuyorsun; düş. Yaralanmaktan mı korkuyorsun; yaralan. Sonra iyileş. Yeniden kalk. Yeniden başla. Yeniden sev. Yeniden aşık ol. Bir daha mı düştün? Bir daha kalk. Er ya da geç, beklediğin gelecek. Er ya da geç aradığın seni bulacak. Ama sen bir kez yıldın mı, korktun mu, maskeni yüzüne geçirip kalkanlarını kuşandın mı, o zaman bitecek. Beklediğin her ne ise asla gelmeyecek!
* Sevdiğine her şeyi ver. Vermeden alamazsın. Giderse, anlamazsa bu senin değil onun kaybı. Bu seni küçültmez, onu küçültür… Seni seviyorum de. Sarıl… Ne kaybedersin? Biliyorum, korkuyorsun. Kaybeden olmaktan korkuyorsun. Kredi aldığında risk almıyor musun? Riski olmayan hangi güzellik var? Bir de şöyle düşün; eğer o doğru insansa ve yukarıda anlattığım tabloyu yakalarsan kazanacaklarını hayal et. Yarın sabah uyanmanın garantisi olmadığı gibi, Her şeyini sunmanın da riski var. Tercih senin. Ben hala, kazanacağının kaybetmen halinde kaybedeceğinden fazla olduğuna inanıyorum… O acıyı yaşaman bile, o acıyı yaşamamak için kaçmandan duyacağın huzursuzluktan daha az zarar verecek. (Sen ve Ben)
* Namusu hala kılıkta kıyafette yaşam tarzında arayanlar var. Namus zihninde, ruhunda. Kılıfıyla uğraşma ya da zihnindekini örtmeye çalışma. Kısa etek, dekolte görünce baştan çıkıyorsa biri bunun kaynağı kıyafet değil bakanın açlığı. Kaldı ki ne görse adam aynı. Kişi karşısındakini kendinden biliyor işte. Kendi kızı eve geç gelince kıyameti koparan nice babanın kendi kızından küçüklerle nasıl birlikte olduğuna, kızkardeşine laf atanı pataklayan abinin nasıl başkalarının kızkardeşine laf attığına defalarca tanık oldum. Bunun adı iki yüzlülüktür. Evdeki kadın sokaktaki kadın, eğlenilecek kadın evlenilecek kadın diyenlerin iki yüzlülüğü gibi. Namus zihinde. Namus sadece cinsellik değil. Namus yürekte.