Antoine De Saint-Exupéry Sözleri

Okuyanların % 90’ı tarafından beğenilen Küçük Prens kitabıyla çocukların gönlünde taht kurmuş olan Antoine De Saint-Exupéry’in beğenilen ve paylaşılan sözlerini bir araya getirdik. Kitap alıntıları sözleri herkes tarafından ilgi görmüş ve İnstagram, facebook ve Tumblr gibi sosyal medyalarda paylaşılmıştır.

Antoine De Saint-Exupéry Sözleri

Gözler kör yüreğiyle bakmalı insan.

Kendini beğenmiş insanlar başkalarını kendine hayran sanır.

Plansız bir hedef, sadece bir dilekten ibarettir.

Birini görmeden sevecek kadar güzel bir kalbe sahip çok az insan var.

Kelebeklerle tanışmak istiyorsan iki üç tırtıla katlanmak zorundasın.

Keşke herkesin ömrü, vicdanı kadar olsa…

Ancak sen herhangi bir saatte gelirsen yüreğimi hangi saate hazırlayacağımı bilemem.

İnsan çok üzgün olunca günbatımlarından hoşlanır.

Ölene kadar sorumlusun gönül bağı kurduğun her şeyden.

Tüm yanlış anlaşılmaların nedeni kelimelerdir.

Çiçekler sadece kindar oldukları için dikenlidir.

Kendini yargılamak, başkalarını yargılamaktan çok daha zordur.

Bense üzgündüm, ama onlara sadece yorgunum dedim.

Zor zamanımda yanımda yoksan, mutlu anlarımı seninle paylaşamam.

Hiçbir şey kusursuz değildir.

Sevdiğiniz çiçek milyonlarca yıldızdan yalnız birinde bile bulunsa yıldızlara bakmak mutluluğunuz için yeterlidir.

Kişinin kendisini yargılaması, başkasını yargılamasından çok daha zordur. Eğer kendini doğru bir biçimde yargılamayı başarırsan, gerçek bir bilgesin demektir.

İnsanlarla birlikteyken de yalnız kalınır.

Evrenin sonsuz olmasının bir anlamı var, doyumsuzluğumuzun sınırı yok.

Mesela öğleden sonra dörtte geliyorsan, ben üçten itibaren sevinmeye başlarım.

İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez.

Yalnızlık, yetersiz bir ruhun meyvesinden başka bir şey değildir.

Geri getirilemez olanla mutsuz olmak yerine, nasıl olursa olsun, sana bağışlanan günü kabul et.

Geceleyin akıl uyur, yalnız nesneler vardır. Gerçekten önemli şeyler önem kazanır, gündüzki akıl yürütmelerin yıkıcı etkisinden sıyrılıp yaşamaya başlarlar. İnsanoğlu kırık çıkığını onarır, sakin bir ağaç olur yine.

Mükemmelliğe, eklenecek bir şey kalmadığında değil, çıkarılacak bir şey bulunamadığında ulaşılır.

Birden susturdum tüm dünyayı sen konuş diye, nasıl sağırsın kendine

Senin gülünün diğerlerinden daha önemli olmasını sağlayan şey, ona ayırdığın vakittir.

Gerçek aşk , karşılık olarak hiçbir şey beklemediğin yerde başlar.

Eğer insan bir çiçeği seviyorsa ve milyonlarca yıldızın üzerinde bu çiçekten yalnızca bir tanecik varsa, yıldızlara uzaktan bakmak bile bu insanı mutlu etmeye yeter. Çünkü insan kendi kendine ‘işte benim çiçeğim oralarda bir yerde’ diyebilir.

Kimse istemedikten sonra, bir elmas, ya da bir inci ne değer taşır ki, onlar birer yontulmuş camdır, o kadar.

Birinin sizi evcilleştirmesine izin verirseniz gözyaşlarını da hesaba katmalısınız.

Biliyor musun, insan üzgün olunca günbatımının tadına daha iyi varıyor.

Evren bize kendi hakkımızda bütün kitapların öğrettiğinden daha fazlasını öğretir. Çünkü direnir bize. İnsan engelle boy ölçüştüğü zaman tanır kendini.

Onu konuştuklarıyla değil, yaptıklarıyla yargılamalıydım.

İnsanların hiçbir şey öğrenecek vakitleri yok artık. Her şeyi satıcılardan hazır alıyorlar. Ama dost satan bir satıcı olmadığından, insanların dostları da yok artık.

Burada onu anlatmaya çalışıyorsam, nedeni onu unutmak istemememden başka birşey değildir. Çünkü bir dostu unutmak çok acı bir şeydir. Hayatta herkesin dostu olmuyor ki.

Sevdiğiniz çiçek milyonlarca yıldızdan yalnız birinde bile bulunsa yıldızlara bakmak mutluluğunuz için yeterlidir.

İnsanlara gemi yaptırmanın yolu onlara marangozluk öğretip görev ve programlar vermek değil, engin denizlerin özlemini aşılamaktır.

Bir dostu unutmak zorunda kalmak fazlasıyla acı verici. İnsan hayatta kaç gerçek dost edinebiliyor ki?

Kendine alıştırdığın, emek harcadığın şeyden sonsuza dek sorumlu olursun.

Aşk, karşılıklı geçip birbirlerinin gözünün içine bakmak değil, el ele verip ileride aynı noktaya bakmak ve yine el ele o noktaya doğru ilerlemektir.

Bir bahçede beş bin gül yetiştiriyorlar; yine de aradıkları gülü bulamıyorlar.

Bir adamı kurtaran, bir adım atmaktır. Sonra bir adım daha.

Gökyüzüne bakın ve sorun kendi kendinize: Evet mi, hayır mı?

Gülünü bunca önemli kılan, uğrunda harcadığın zamandır.

Çölü böylesine güzel yapan bir yerinde eyguzelsozler.com bir kuyu gizliyor olmasıdır.

Tek bir olay uyandıramaz içimizde var olduğunun hiç de farkında olmadığımız bir yabancıyı. Yaşamak ağır ağır doğmaktır.

Burnunun doğrusuna giden insan çok uzağa gidemez.

Krallar sahip olamazlar, “egemen” olurlar. Çok farklıdır bu iki şey.

Birinin sizi evcilleştirmesine izin verirseniz gözyaşlarını da hesaba katmalısınız.