Thomas Mann Sözleri

Thomas Mann Sözleri

Thomas Mann eserlerinde genellikle ahlaki çöküş, burjuva değerlerinin eleştirisi ve bireyin toplumsal konumla olan çatışması gibi temalar yer alır. Kafka ve Freud gibi isimlerden etkilenen Mann, psikolojik çözümlemelere ve derin karakter analizlerine de önem verir. Nazi Almanyası’na karşı çıkışıyla da tanınır; bu nedenle 1933’te Almanya’dan ayrılarak Amerika’ya yerleşmiş ve burada Nazi karşıtı faaliyetlerini sürdürmüştür.

Thomas Mann Sözleri Anlamlı

* Özgürlük, önce düşüncelerde başlar.

* İnsanı insan yapan, onun hayalleridir.

* Savaş, insanlığın en büyük düşmanıdır.

* Bilinç, insanı kendi iç dünyasına çeker.

* Hayal gücü, insanı evrenin ötesine taşır.

* Parmak uçlarında yürü, hatıralar uyanmasın.

* Gerçek sanat, insanı hayatın ötesine taşır.

Reklamlar

* Sanat, hayal gücünün en derin ifadeleridir.

* Hayat, insanın kendini bulduğu bir süreçtir.

* İç dünyamız, dış dünyaya en büyük yansımadır.

* Bir insanın ruhu, onun en değerli hazinesidir.

* Tanrı sonsuza dek çocuk kalmanıza izin vermez.

* İnsan, kendi düşünceleriyle bir evren yaratır.

* Gerçek sevgi, insanı daha iyi bir varlık yapar.

* İnsan, düşünceleriyle kendine bir dünya yaratır.

* İnsan, hayatının her anında öğrenmeye devam eder.

* Hayat, sürekli bir değişimdir; durağanlık yoktur.

* Hoşgörü kötülüğe karşı gösterilirse suça dönüşür.

* Her insan, kendi hayallerinin peşinden gitmelidir.

* Mutluluk, insanın iç dünyasında bir barış halidir.

Reklamlar

* İnsan ne kadar derin düşünürse, o kadar özgür olur.

* Sanat, hayatın ve ruhun tüm sırlarını açığa çıkarır.

* Sevgi, tüm acıların üstesinden gelebilecek güçtedir.

* Mutluluk, ruhun en derinlerde bulduğu bir dinginliktir.

* İnsanın özü, onun kendine karşı dürüstlüğünde saklıdır.

* Acı, insanı olgunlaştırır; mutluluk ise ona huzur verir.

* İnsan, en zor zamanlarında bile umudunu kaybetmemelidir.

* Her insanın hayatı, onun düşüncelerinin bir yansımasıdır.

* Sanat, insanı yücelten ve ona derinlik katan bir değerdir.

* Sanat, insanın evrensel bir dille kendini ifade etmesidir.

* Hayatın anlamı, onun içindeki güzellikleri fark etmektedir.

* Oğlum, gündüzleri çok çalış ki geceleri rahat uyuyabilelim.

* İnsanın yaşı, ruhunun gençliğine veya ihtiyarlığına bağlıdır.

Reklamlar

* Yazar yazı yazmayı başka insanlara göre daha zor yapan insandır.

* Bilim sonuçlar bilgisi ve bir gerçeğin bir diğerine bağımlılığıdır.

Thomas Mann Kitap Alıntıları

* Her şeyin bir sonu vardır, ama o son, bir başlangıcın habercisidir.

* Bir yazar, insan ruhunun en derin köşelerinde gezinen bir kaşiftir.

* Milliyetçi olmak için, belirli bir derecede zihinsel engelli olmak lazım.

* Çünkü sanat da bir savaş insanı çabuk çürüğe çıkaran yıpratıcı bir savaş değil miydi?

* Hiç kimse doğasında var olmayan bir şeye sahip olmak istemez, sana yabancı olanı arzulayamazsın.

* İyilikle zeki oluş birbiriyle yakın ilişki içindedir; birisinin içinde diğeri kendisini gösterir.

* İyi kalpli insanlar, birisinin kahkahasının diğerinin gözyaşı olmayacağı bir dünyayı boş yere özlerler.

* Hayatta önemli olan, bir şeylerin nasıl söylendiği değil, gerçekten ne kastedildiği ve ne hissedildiğidir.

* Çünkü hayal insanlarına gerçeklik her zaman Her hayalden daha hayali gelir ve daha derinden okşar gururunu.

* Çünkü insan insanı, hakkında bir yargıda bulunamadığı sürece sever, yüceltir; özlem, eksik tanımanın bir sonucudur.

* İyi şeyler hep gecikir zaten, hep geç gelir ve geldiği zaman da sevinemezsiniz, bir türlü sevinmek gelmez içinizden…

* İlk horoz ötüşüyle yataktan fırlamak zorunda olmayış, aslında imtiyazlı toplum mevki olan hür bir adamın işaretidir.

* Özgürlük vardır; irade de vardır. Fakat özgür irade yoktur, çünkü özgürlüğe yönelik bir irade, boşlukla karşı karşıya kalır.

* Dünyadaki bu ölüm şenliğinden ve yağmurlu akşam gökyüzünü kızgın alevlere boğan bu çirkin ateşten de günün birinde sevgi doğar mı dersin?

Thomas Mann En Çok Beğenilen Sözleri

* Ölümümüz bizden çok sağ olanların sorunudur; çünkü bir bilgenin dediği gibi, biz var olduğumuz sürece ölüm yoktur, ölüm olduğunda da biz yokuz.

* Eğitimin keyiflenmenin bir parçası olduğunu, evet eğitimin keyif çıkarabilmek ile aynı anlama geldiğini, bunu da anlıyordu :ve kendine eğitiyordu.

* İnsan savaştan yeterince nefret etmezse onun kaçınılmaz olduğuna inanmaya başlar. Nefret etmeye ulus devletten başlamazsanız mantığınızda bir boşluk var demektir.

* Son ve başlangıç; ikisi birbirine karıştırılabilir, o kadar benzeşiyorlar, insan çiğdemin görüntüsüne bakıp sonbahara geri gittiğini düşünebilir ve veda çiçeğini görüp ilkbahar geldi sanabilir.

* Tanrı şimdiye kadar asla kol kanat germedi üzerime, beni tanıyıp ettiği yok. Sağa sola avuç açtırmayan dost bir felaket iyi bir şey olur; insan kendine şöyle diyebilir o zaman: Tanrı’ya hiç borcum yok…

* Piyanoda yeni ve güzel bir motif çalmayı başardım mı, bir hikaye okurken veya bir resme bakarken duyarlı ve kalıcı bir ruh hali yakaladım mı, O gün güzel geçmiş ve mutlu edici bir içeriğe sahip olmuş sayılıyordu.

* Hayvanlar daha kontrolsüz ve ilkel, yani aslında durumlarını bedenleriyle ifade etme konusunda bizden daha insanidirler; bizim aramızda artık yalnızca eyguzelsozler.com ahlaki bir gönderme, bir metafor olarak varlığını sürdüren tabirler onlar için hala kelime anlamıyla, mecaza kaymaksızın geçerlidir.

* Kendinden feragat etme, alet olma, kayıtsız şartsız ve en mükemmel anlamda itaat etme kabiliyeti, diyordu, diğer kabiliyetin, istemenin ve emretmenin öteki yüzüdür, bunların hepsi aynı kabiliyettir; emir ve itaat, bunlar ancak birlikteyken bir prensip, çözülmez bir bütünlük oluştururdu; itaat etmeyi bilen, emretmeyi de bilirdi.

* Kuşların cıvıltısı beni vakitlice uyandırabildiyse, günün ilk öğününden önce şapkamı almadan yarım saat açık havaya, evin önündeki ağaçlı yola çıkarak, bazen de daha uzaktaki yeşil alanlara giderek taze sabah havasından birkaç nefes çekmeyi ve işe güce dalmadan önce erken saatlerin berraklığının verdiği keyfe biraz ortak olmayı severim.

* Çünkü güzellik, sevgili Phaidrosçuğum yalnızca güzellik, hem sevilmeye değer hem de göze görünür bir şeydir; güzellik, bunu iyice belle, tinsel olanın duyularla kavrayıp duyularla katlanabileceğimiz tek biçimidir. Yoksa öteki tanrısal kavramlar da, akıl, ardem, hakikat de bize duyularımızla görünseydi, halimiz nice olurdu? Vaktiyle Zeus karşısında Semele gibi aşktan eriyip bitmez, yanıp kül olmaz mıydık?

* Ben kendi adıma şunu itiraf edeyim ki, sığ bir insanlık anlayışıyla , güç denilen nesnenin safça kötüye kullanımıyla , adaletsizlikler ve dalkavukluğa yönelik ahlaksızlıklarla aramdaki çatışmaların etkisinden kendimi zor sıyırıp alabiliyorum. Bunlar fazlasıyla kafamı kurcalıyor, aklımı karıştıran kısır düşüncelerin kucağına itiyor beni . Söz konusu kısırlık da, olaylardaki aşırı doğallıktan kaynaklanıyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.