Cahit Külebi Sözleri

Cahit Külebi Sözleri

Cahit Külebi, 20 Aralık 1917’de Tokat’ın Zile ilçesinde doğmuş ve 20 Haziran 1997’de Ankara’da vefat etmiş önemli bir Türk şairidir. Asıl adı Mahmut Cahit Külebi’dir. Şiirlerinde Anadolu’nun doğasını, insanını ve yaşama biçimini yalın, doğal ve etkileyici bir dille anlatmıştır.

Hem bireysel hem toplumsal temaları işlerken özellikle aşk, yalnızlık, doğa ve vatan sevgisini ön plana çıkarmıştır. Halk edebiyatı unsurlarını kullanmasına rağmen serbest ölçüyle yazmayı tercih etmiş, Garip akımına yakın olmakla birlikte kendine özgü bir tarz oluşturmuştur.

Öğretmenlik ve müfettişlik yapan Külebi, uzun yıllar Türk Dil Kurumu’nda genel sekreterlik görevinde bulunmuş ve 1983 yılında emekliye ayrılmıştır. En bilinen eserleri arasında “Adamın Biri”, “Rüzgâr”, “Yeşeren Otlar”, “Türk Mavisi” ve “Bütün Şiirleri” gibi kitaplar yer almaktadır. “Tokat’a Doğru”, “Hikâye”, “Yangın” ve “Sivas Yollarında” gibi şiirleri ise Türk edebiyatında önemli bir yer edinmiştir.

Şiirlerinde anlatım sadeliği, içtenlik ve güçlü bir duyarlılık ön plandadır. Anadolu insanının duygularını derin bir samimiyetle dile getiren Cahit Külebi, Türk edebiyatının en özgün şairlerinden biri olarak kabul edilir.

Cahit Külebi Sözleri Anlamlı

* Deniz bile olsan, yağmurda ıslanırsın.

* Kim esir değildir Kendi içerisinde? (Seçmeler)

* Artık geçti hüzün taşımanın modası (Adamın Biri)

* İşte Doğu bu. Kalmışlık suskunluk ve acı. (Yangın)

* Özleminle gömülüyorum sarhoşluğa… (Güz Türküleri)

* Ne kaldı anılardan, acılardan başka? (Bütün Şiirleri)

* Ben karamsar da olsam umutsuz değilim. (Şiir Her Zaman)

* Şiir, insanın yüreğinden kopup gelen en sade ama en güçlü sestir.

* İnsan, sevdiklerini sadece hatıralarında değil, yüreğinde de taşır.

* Aşklar gelir, aşklar geçer ama bazı duygular hiç eskimez, hiç solmaz.

* Gözyaşlarım yüzüne döküldü,anlamadı… (Atımın Yelesi Bulut Renginde)

* Gece çöktüğünde şehir susar ama insanın içindeki sesler daha da yükselir.

* Gözlerin gözlerime değince, şu katılıyor rakıya, denizler açılıyor önümde..

* İnsan en çok kaybettiklerini hatırlar ve en çok hatırladıklarıyla yaşlanır.

* Memleket, yalnızca doğduğun yer değil, içinde en çok huzur bulduğun yerdir.

* Gözlerin gözlerime değince, Su katılıyor rakıya, Denizler açılıyor önümde…

* Bazı yolların sonu nereye çıkar bilinmez, ama yürümekten başka çaren yoktur.

Cahit Külebi Meşhur Sözleri

* İnsanın en büyük özlemi, hiçbir zaman geri dönemeyeceği zamanların özlemidir.

* İnsan en çok gençken cesurdur, ama en çok yaşlandığında keşke demekten korkar.

* Bir şiirin içinde kaybolmak, bazen gerçeğin içindeki kayboluştan daha anlamlıdır.

* Zaman geçtikçe anladım ki, insanın en büyük savaşı, kendi içinde verdiği savaştır.

* Yağmur yağarken sokaklarda yürüdüğümde, içimdeki hüznün de yıkandığını hissederim.

* Uzaklara bakıp düş kuranların gözlerinde, her zaman biraz özlem, biraz hüzün vardır.

* Denizlere bakıp düş gördüğüm çok olmuştur, dalgalar hep eski anılarımı kıyıya vurur.

* Yüreğinde sevda taşıyan insan, hangi şehirde olursa olsun, hep bir yerlere özlem duyar.

* Yine de belki de güzelliğin Yanlız şiirlerimde yaşayacak. (Atımın Yelesi Bulut Renginde)

* Gözlerinde denizin sonsuzluğunu gördüm, belki de bu yüzden hep o maviliğe dönmek istedim.

* Birisi var yolumu bekler. Ömrüm günüm yalnız geçiyor Bir tek sevda peşinde. (Adamın Biri)

Cahit Külebi Kitap Sözleri

* Anadolu’nun yollarında yürürken, her taşın, her ağacın bir hikâyesi olduğunu hissedersin.

* Yağmur yağdığında, içimdeki eski şarkılar da ıslanır, anılar bir bir gözümün önüne gelir.

* Bir bahar sabahında uyanıp pencereden bakınca, dünyayı yeniden keşfetmiş gibi hissedersin.

* Beni en çok suskunluk yordu; anlatamadıklarımın yüküyle kaç gece uykusuz kaldım, kim bilir.

* İnsanlardan buz gibi soğudum, işte yalnız sen varsın. Öyle halsizim ki hiç sorma, anlarsın.

* Ayıplarımızı, kusurlarımızı anlatmak bir saygısızlık sayılmamalı. (İçi Sevda Dolu Yolculuk)

* Gök maviydi, su yeşildi, ağaçlar rüzgârda sallanıyordu; işte böyle hatırlıyorum çocukluğumu.

* Yollar insanı değiştirmez, ama insan yolda değişir; yürüdükçe eksilir, yürüdükçe tamamlanır.

* Memleketin yağmurlarıyla ıslandım, rüzgârında titredim, her sokağında bir hikâyem var benim.

* Gözlerini kapat, en güzel hatıralarını düşün; işte orada, en saf halinle kendini bulacaksın.

* Dağ yollarında yürürken anladım ki insan, ancak tabiatın içinde kendini tamamlanmış hisseder.

* Bazı şehirler, bazı yüzler gibi unutulmaz; ne kadar uzaklaşırsan uzaklaş, içinde bir iz kalır.

* Anılar, insanın sırtına yüklediği görünmez valizler gibidir; bazıları ağırdır, bazıları hafif.

* Toprağa dokunduğumda, geçmişin kokusunu duyarım; kim bilir hangi eski hikâyeler orada saklıdır.

* Bir memleket sevdası taşır yüreğim, dağlarına vurur hasretim, ovalarında yankılanır suskunluğum.

* İnsan en çok çocukken özgürdür; çünkü ne geçmişi yük eder sırtına ne de geleceği düşünerek korkar.

Cahit Külebi En Çok Paylaşılan Sözleri

* Her insanın içinde anlatılmamış bir hikâye vardır, kimisi bunu şiire döker, kimisi sessizce saklar.

* Geceleri uzun uzun düşünüyorum, hangi sokakta kaybolduğumu, hangi rüzgârın beni buralara savurduğunu.

* Ağaçlar rüzgârda nasıl eğiliyorsa, insan da hayatın fırtınalarında öyle eğilmeli ama asla kırılmamalı.

* Kalbimde nehirler gibi akıp giden sevdalar vardı; kimisi denize ulaştı, kimisi kurak topraklara düştü.

* Hayat, sabırla dokunan bir kilim gibidir; ilmek ilmek işlersin ve sonunda kaderinin desenini görürsün.

* Bazı kelimeler, söylenmeden bile anlaşılır; çünkü gözlerin anlatamadığını bazen bir sessizlik anlatır.

* Bir kırlangıcın kanat çırpışı kadar hafif olmayı diledim bazen, ama hayat her zaman böyle naif olmuyor.

* Yalnızlık, insanın kendi içinde kurduğu bir şehir gibidir; sokakları sessiz, kaldırımları düşüncelidir.

* Ya yurdumuzun kadınları Hep yanık tenlidirler; Hepsi de çınar gibi Yahut veremlidirler. (Seçme Şiirler)

* Bir sokakta yürürken tanıdık bir koku almak gibidir bazı anılar, ansızın gelir ve seni geçmişe götürür.

* Gökyüzüne bakmayı unutma, çünkü bazen insanın içinde kaybolduğu dertler, maviliğin içinde kaybolur gider.

* Şehirlerin ışıkları ne kadar parlak olursa olsun, bazen bir köy akşamının sessizliği kadar huzur veremez.

* Aşk, bir derenin usulca akışı gibi olmalı; ne taşkın, ne durgun, sadece sonsuz bir akış içinde kaybolmalı.

* Bir pencere kenarında oturup gökyüzüne bakarken anladım ki insan, en çok kendi içindeki gökyüzüne hapsolur.

* Öyle bir sev ki insanı, baharın toprağı sarması gibi sarsın yüreğini; ne eksik, ne fazla, tam gerektiği gibi.

* Ben bir adam gördüm, gözleri memleket kadar genişti ve içinden geçen her şey, Anadolu gibi suskun ve derindi.

Cahit Külebi Efsane Sözleri

* Artık ne pencerem var seni koyacak, Ne masam. Sevgilim de yok bu şehirde, Çiçek seni alıp ne yapsam? (Şiirler)

* Hayat, uzun bir yolculuk gibidir; bazen hızlanırsın, bazen durup soluklanırsın, ama hep devam etmek zorundasın.

* Bir kente girdiğimde, evlerin arasında kaybolan insan yüzlerinde geçmişi ararım; her yüz, bir hikâyedir aslında.

* Bazı yollar, insanı beklenmedik yerlere götürür, tıpkı bazı duyguların insanı beklenmedik anılara sürüklemesi gibi.

* Geceleri en çok yıldızlara bakarım, çünkü ne kadar uzak olsalar da, orada olduklarını bilmek bile insana umut verir.

* Bahar gelirken, dallara konan kuşlar kadar umutlu olmak isterim ama her seferinde kışın soğuk rüzgârı içimi titretir.

* İçi korku dolu kış gecesi Hiç yatağın yok mu sıcak? Dağları dolduran eyguzelsozler.com kır çiçeği Hangi rüzgarlar seni koklayacak? (Adamın Biri)

* Yorgunum şimdi, yorgunum çok; Bir de sen cevap vermiyorsun. Kolundan tutmak istiyorum ,fayda yok ; Beni bırakıp gidiyorsun . (Yeşeren Otlar)

* On iki sene dile kolay Bak, ikimizin de ağardı saçlarımız. Aldırma oynaşıyor ya sokakta İki erkek kedi gibi çocuklarımız. (Atımın Yelesi Bulut Renginde)

* Ulus olmanın baş koşullarından biri de kendi çağına yaraşır bir sanat varlığına sahip olabilmektir. Bu durum da ancak sanatçının yaratma özgürlüğüyle sağlanabilir. (Şiir Her Zaman)

* İSTANBUL Kamyonlar kavun taşır ve ben Boyuna onu düşünürdüm, Kamyonlar kavun taşır ve ben Boyuna onu düşünürdüm, Niksar’da evimizdeyken Küçük bir serçe kadar hürdüm (The Turkish Blue)

* Bir gece habersiz bize gel Merdivenler gıcırdamasın Öyle yorgunum ki hiç sorma Sen halimden anlarsın Sabahlara kadar oturup konuşalım… Kimse duymasın Mavi bir gökyüzümüz olsun kanatlarımız Dokunarak uçalım. İnsanlardan buz gibi soğudum, İşte yalnız sen

* Bir yapıtın 2, 3. 4. baskıları ilân edildi mi, okuyucu gözü kapalı satın alıyor. Bundan yararlanan açıkgözler çok. Özellikle ödül almak da büyük etki yapıyor. Ne var ki, bütün ödüllerin yapıttaki kendilik için verildiği söylenilemez. Yazınımızda değerlendirmeler çoğu kez yazın ve sanat dışı nedenlere dayandırılıyor. (Şiir Her Zaman)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.