Charles Baudelaire Sözleri

Sanata ve edebiyata olan ilgisi, sadece şiirleriyle sınırlı kalmamış, sanat eleştirileri ve çevirileriyle de dönemin estetik anlayışını etkilemiştir. Edgar Allan Poe’nun eserlerini Fransızcaya çevirerek, Poe’nun Avrupa’da tanınmasını sağlamıştır.
Baudelaire’in eserleri, ahlaki normlara aykırı bulunarak sansüre uğramış, kendisi de hakkında dava açılan sanatçılar arasında yer almıştır. Ancak, şiirlerindeki derin felsefi ve estetik anlayış zamanla büyük takdir görmüş ve 19. yüzyıl edebiyatının en önemli figürlerinden biri haline gelmiştir. Sembolizm ve dekadan akımları üzerinde büyük etkisi olmuş, eserleri Paul Verlaine, Arthur Rimbaud ve Stéphane Mallarmé gibi şairlere ilham kaynağı olmuştur.
Baudelaire, melankolik ve huzursuz bir ruh haliyle yaşadığı zorlu hayatının ardından 1867’de Paris’te hayata veda etmiştir. Ancak eserleri, modern şiirin temellerini atarak günümüze kadar etkisini sürdürmüştür.
Charles Baudelaire Sözleri Anlamlı
* Aşk, ruhun çılgınlığıdır.
* En büyük günah, sıkıcılıktır.
* Aşk insanın fuhuş eğilimidir.
* İnsan tapınan bir hayvandır.
* Sanat, acının en güzel şeklidir.
* Şiir, duyuların en saf müziğidir.
* Hüzün, ruhun en derin melodisidir.
* Düşlemek, yaşamak kadar gerçektir.
* Hayat, acıyla işlenmiş bir şiirdir.
* Acı çekmek, büyüklüğe açılan kapıdır.
* Uyuyuversem! Benim neyime yaşamak.
* Her aşk, kendi içinde bir trajedidir.
* Gerçek sanat, hayattan daha gerçektir.
* Gözyaşları, ruhun en sessiz çığlığıdır.
* Güzellik, varoluşun en büyük gizemidir.
* Düşlerimiz, gerçeğin en saf yansımasıdır.
* Dünya bir çöl ve insanlar susuz yolcular.
* Sanat, ruhun sonsuzluğa açılan kapısıdır.
* Bir şair, yalnızca hissettiği kadar yaşar.
* Aşk, bir yıkımdır; fakat en güzel enkazdır.
* Bir insanın en derin korkusu, unutulmaktır.
* Ruhun en büyük açlığı, anlaşılma arzusudur.
* Sanat, çirkinliği bile büyüleyici kılabilir.
* Ölüm, gerçek hayatın başlangıcı olabilir mi?
* Güzellik, zamanın yıpratamayacağı tek şeydir.
* Bir yığın küçük sevinçtir mutluluğu oluşturan.
* Nefret o kalpten bu geniş ve karanlık boşluğa.
* Her büyük ruh, kendi içinde bir cehennem taşır.
* İnsan, ancak sonsuzu arzuladığı sürece büyüktür.
* Düşünceyle oluşan şey maddeden daha canlıdır.
* Güzellik, her zaman garip olanın içinde saklıdır.
* Bir yığın küçük sevinçtir mutluluğu oluşturan.
* Melankoli, incelikli ruhların en asil duygusudur.
* Her gülüş bir maskedir, her sessizlik bir çığlık.
* Bir kadın sevildiğini hissettiği sürece güzeldir.
* Aşkın en yüce hali, kendini tamamen unutabilmektir.
* İnsan, ne kadar derine bakarsa o kadar çok acı çeker.
* Gece, yalnız kalmayı seven ruhlar için bir cennettir.
* Güzel ve asil olan her şey mantık ve hesap ürünüdür.
* En güzel aşk, sonsuz bir melankolinin içinde saklıdır.
* Her nerede değilsem orada mutlu olacakmışım gibi gelir.
* Gerçek dostluk, iki yalnız ruhun birbirini anlamasıdır.
* Her gerçek sanatçı, dünyaya sürgün edilmiş bir kraldır.
* Zaman, her şeyi değiştirir ama acının izlerini silemez.
* Mutluluk gelip evime yerleşti de ben onu tanıyamadım.
* Gerçek sanat, ruhun derinliklerinden gelen bir çığlıktır.
* Aşkta en büyük sanat, sevilenin kusurlarını görebilmektir.
* Yalnızlık, güçlü ruhların seçimi, zayıf ruhların kaderidir.
* Bazen bir kelime, bir ömürlük sessizlikten daha anlamlıdır.
* Mutluluk, ulaşılmaz bir gölge gibidir; ona yaklaştıkça kaybolur.
* İnsan ruhu, sürekli kaçmak ve yakalanmak arasındaki bir savaştır.
* Şeytanın en büyük hilesi, var olmadığını insanlara inandırmaktır.
* Bu dünyada her şey suç saçar: gazete, duvarlar ve insanın yüzü.
* Yalnızlık, en büyük özgürlüktür ama aynı zamanda en ağır zincirdir.
* Hayat bir tiyatrodur, herkes rolünü oynar ama kimse senaryoyu yazmaz.
* Şeytanın en iyi hilesi, seni kendisinin mevcut olmadığına ikna etmesidir.
* İnsan ruhunun en büyük çelişkisi, mutluluğu ararken kendini kaybetmesidir.
* Bu yaşam her hastası yatak değiştirme saplantısına kapılmış bir hastanedir.
* Kötülük zahmetsizce işlenir, iyilik ise daima bir çeşit sanat ürünüdür.
* Sarhoş olun! Şarapla, şiirle ya da erdemle; nasıl isterseniz ama sarhoş olun!
* Bugün herkes hükmetme sevdasına tutulduğu için kimse kendini yönetmeyi bilmiyor.
* İnsanın ruhu bir aynaya benzer; yalnızca kendisine bakanın yansımasını gösterir.
* Ölüm düşüncesi ben de hep yaşam düşüncesiyle birlikte oldu. Yaşamdan acıyla tat aldım.
* Her insanda, her zaman, eşzamanlı iki eğilim vardır; biri tanrı’ya, öteki şeytan’a doğru.
* Başlamaya cesaret edilemeyen iş dışında hiçbir iş uzun değildir. İş böyle kabusa dönüşür.
* Bir hayli dinler gördük, andıran bizimkini, Hepsi merdiven kurmuş, göklere tırmanıyor.
* Bazı insanlar ışığı sever, bazıları ise gölgeyi. Ama sanat, her ikisini de içinde barındırır.
* Evrensel bir dehşet ve tiksinti uyandırdığım zaman, işte o zaman yalnızlığı ele geçirmiş olacağım.
* Soyutlamanın dışında herhangi bir şeye yönelen heyecan bir zayıflık ve hastalık belirtisidir.
* Hayat, bir kitap gibidir; kimi insanlar sadece sayfaları çevirir, kimileri ise her kelimesini okur.
* Cinayet üzerine çok görkemli imparatorluklar, yalan dolan üzerine çok soylu dinler kurulabilir.
* Gerçek kahramanlık, hayatın her anında, her türlü kötülüğe ve acıya rağmen, ruhunu ve zarafetini koruyabilmektir.
* Anlaşmak böylesine güçtür işte, düşünceler böylesine birleşmez şeylerdir, sevgili meleğim, sevişenler arasında bile.
* Hiçbir zaman, hiçbir yerde rahat edemem, her zaman da bulunduğum yerden başka bir yerde daha iyi olacağımı sanırım.
* Ne kötü şeydir öğretmenlerini değerlendirip yargılayabilen ve onlardan üstün olduğunun farkında olan bir çocuk olmak!
* Zamanın inim inim inletilen köleleri olmamak için sarhoş olun durmamacasına! Şarapla, şiirle ya da erdemle, nasıl isterseniz.
* Gençliğim bir karanlık fırtına oldu, bir kaç yerinde parlak güneşler açan; öyle harap çıktım ki bu fırtınadan, bahçemde kızarmış tek tük meyve kaldı.
* Bir sanatçı ancak iki niteliğini hiç bir biçimde göz ardı etmiyorsa sanatçıdır. Bu iki nitelik , aynı anda hem kendisi hem de bir başkası olabilme gücüdür.
* Derdim: yeter, sakin ol, dinlen biraz artık; akşam olsa diyordun, işte oldu akşam, siyah örtülere sardı şehri karanlık; kimine huzur iner gökten, kimine gam.
* Her hastanın yatak değiştirme tutkusuna kapıldığı bir hastanedir bu yaşam. Kimi soba karşısında çekmek ister acısını, kimi pencere kıyısında iyileşeceğini sanır. Bana gelince, hep bulunmadığım yerde rahat edeceğimi sanırım.