Henry Miller Sözleri

Henry Miller Sözleri, Henry Miller Aşk Sözleri, Henry Miller En Güzel Sözleri, Henry Miller Sözleri Kısa, Uykusuzluk Henry Miller Sözleri, Henry Miller Sözleri Resimli, Henry Miller Sözleri Tumblr

Henry Miller Sözleri

Suç değildir sevmek ya da sevilmek. Gerçekten suç olan şey, bir insanı sevdiğiniz, sevebileceğiniz tek kişi olduğuna inandırmaktır.

Her şey kör gibi ilerliyor kurala göre, kimsenin bir yere vardığı yok.

Sevinçli olmak üzgün hayaletlerle dolu bir dünyada deli olmaya benzer.

Kadınlar ile ilgili yapılabilecek üç şey vardır; onu sevebilir, onun için acı çekebilir ya da onu edebiyata çevirebilirsin.

Sonsuza dek yapılan her şey işkenceye dönüşür.

Kalben değişmedikçe hiçbir şeyin değişmeyeceği kanısındaydım ve insanların kalplerinde yaşatanları kim değiştirebilir?

Ve birtakım şeyler, genellikle, çok fazla umursadığın zaman ters giderdi bunu çok erken yaşta kavramıştım.

Yarım düzine iyi kitap, hayatının sonuna kadar ruhunu besleyecek yeterli gıdadır. Düşünceler yaşayan şeylerdir.

Almaya hiçbir zaman doyamayacağımız şey sevgidir. Asla yeteri kadar veremediğimiz şey de sevgidir.

Hafızam kadar unutkanlığım da başarımda büyük rol oynamıştır.

Azizlik mertebesine ulaşmak için değil, var olduğumuz sürece, iliklerimize dek insan kalmak için.

Belki de insan sırf kimse ona inanmadığı için yazıyordu.

Şimdiki zamanda yaşamaktan aciz, ıstıraplı insanlar. Utanılacak derecede korkaklar, alayı öyle, ben dahil…

Bana asla ait olmayan bir dünyaya ayak uydurdum.

Yum gözünü aç elini yüreğim senindir. İster cam kenarına koy güneş alsın. İster can kenarına koy, hep sende kalsın.

Ve özlemini çektiklerimiz artık istenmeyen şeyler kılığında çıkabilir karşımıza.

Her şey yarın içindi, ama yarın hiçbir zaman gelmedi.

Yoksul ve başarısız biriysen zor değildir yalnız olmak. Sanatçı hep yalnızdır.

İnsanların inandıkları şeyleri yazma cesaretleri olsaydı, kimse bir kelime bile yazmazdı.

Dünyanın insan yapımı olmayan bir parçasını istiyordum, kusma raddesine geldiğim insandan tamamen bağımsız bir parçasını.

Gerçek, saf aşkta vermesini bilen verdiğini bilmez, ne verdiğini bilmez, kimse verdiğini bilmez, verdiği tarafından alınıp, onu mutlu kılıp kılmadığını bilmez.

Her taş yüreğin dibinde birkaç damla sevgi bulunur, kuşları beslemeye yetecek kadar.

Hiçbir şey, düşlediğinden daha gerçek olamaz.

Beni bulmuş olsaydın arıyor da olmazdın.

Beynindeki kurtları def edemiyorsan karanlıkta vals yapmayı dene.

En kötü halimizle bile umut doluyuz biz.

Dostoyevski okumaya başladığım o ilk gece, hayatımın en önemli olaylarından biriydi, ilk aşkımdan bile daha önemli.

Yetenekli insan ya hayatını yan işlerle kazanır, ya da sanatını yan iş olarak icra eder. Zor seçim!

Ekmeğin eyguzelsozler.com tadı gibi hayatın da tadı bozulur.

Hepimiz kardeşmişiz gibi davranmayı sürdürmek salaklıktan başka bir şey değil. Bana kalırsa, aslında hepimiz yamyam, cani, hain, yalancı, ikiyüzlü ve alçağız.

Uyuşukluk her şeyden daha müstehcendir.

Doğrular beni neredeyse hiç ırgalamıyor, hatta gerçekler de; sadece olduğunu tahayyül ettiğim şeyle ilgiliyim, yaşayabilmek uğruna her gün boğduğum şeyle.

Umutsuzluğun ve hayal kırıklığının ötesinde her zaman daha kötü şeylerin yokluğu ve  bıkkınlığın kazançları var.

Eğer zaferden de yenilgiden de vazgeçersen geceleri rahat uyuyabilirsin.

Diğerleri sessiz kalırken gerçeği söyleyen deliler vardır.

Bu dünya hakkında bütün düşündüklerini söyleme cesaretini gösterecek kişi ayağını basacak yarım metre kare toprak bulamayacaktır.

Kadınlar ile ilgili yapılabilecek üç şey vardır; onu sevebilir, onun için acı çekebilir ya da onu edebiyata çevirebilirsin.

Her gün elinden gelenin en iyisini, sanat için değil, ülken için değil, ailen için değil, kendin için bile değil, yapılacak tek şey olduğu için yaptığın bir hayat biçimi. hayat olmaktır, bu da yapma ve yapmama seçeneğini içerir. sanat, yapmaktır.

Sevgi hakkı yadsınmış olan her insan sakatlanmış, varlığının kökleri baltalanmış demektir.

Düş görebilirsin, ama herkesle aynı düşü görmek koşuluyla.

Aşka inanabilsen, onun gereklerini yerine getirebilsen mükemmel olur. Yalnızca bir ahmak, katıksız bir aptal becerebilir bunu. Bir tek o özgürdür derinliklere inmeye ve göklerde fink atmaya. Masumiyeti, korumaya alır onu. Kendisi korunma isteğinde bulunmaz.

İnsanlar başka yerlerde insanların işkence görmelerini ve katledişlerini rahat koltuklarda ellerini kenetleyip izledikleri sürece uygarlık boş bir farstan, katledilmiş ceset denizinin üzerine asılı sözlerden oluşmuş bir seraptan öteye gidemeyecek.

Zaman zaman patlayan, yaralayan, fışkıran, içimizden iniltiler yaşlar ve beddualar koparan sayfalar okuyorsak, bilin ki bu sayfalar sırtı duvara dayanmış, tek savunması sözcükler olan bir adam tarafından yazılmıştır.

Sanırım benim en büyük derdim, hiçler arasında bir hiç olduğumu kendime yedirememek.

Padokta çalışan adam için, ki işi bok süpürmektir, atların var olmadığı bir dünya olasılığından daha dehşet verici bir şey yoktur. ona sıcak bok parçaları süpürerek yaşamanın insanca olmadığını söylemek budalalıktan başka bir şey değildir.

Bu düzenin her şeyden önce, bir kokusu var, çürüme değil de uyuşmazlığın kokusudur bu. İnsan denen sefil simyacı, milyonlarca biçim ve şekilde, birbirleriyle hiçbir ortak yanı olmayan eşya ve maddeyi birleştirmiş. Çünkü zihninde onu sürekli kemiren doyumsuz bir tümör var insanın.

Ben özgür bir adamım ve özgürlüğüme ihtiyacım var. Yalnız kalmaya ihtiyacım var. Yalnız kalıp utancımı ve umutsuzluğumu sorgulamaya ihtiyacım var. Güneş ışığına ve kaldırım taşlarına yanımda kimse olmaksızın ihtiyacım var; konuşmaksızın, kendimle yüz yüzeyken yüreğimin müziği bana eşlik etsin yeter. Ne istiyorsunuz benden? Gözetleme merakınızdan iğreniyorum! Övgüleriniz beni aşağılıyor. Çayınız beni zehirliyor! Kimseye borcum yok. Sadece Tanrı’ya karşı sorumluyum ben, varsa şayet.

Benim için kitap insandır ve benim kitabım benim olduğum insandır; aklı karışık, savsak, huzursuz, kösnül, edepsiz, kavgacı, düşünceli, kılı kırk yaran, yalancı, şeytancasına içten ve gerçekçi insan.