Cesare Pavese Sözleri
Bu yazımızda neler bulacaksınız: Cesare Pavese Sözleri, Cesare Pavese Kitap Sözleri, Cesare Pavese Sözleri Kısa, Cesare Pavese En Çok Paylaşılan Sözleri, Cesare Pavese Güzel Sözleri, Cesare Pavese Özlü Sözleri, Cesare Pavese Sözleri Resimli, Cesare Pavese Sözleri Facebook
Cesare Pavese Sözleri
Kaç yaşında olursan ol, uyuyunca geçecekmiş gibi gelecek. Kaç yaşında olursan ol, uyuyunca geçmeyecek.
İnsanın çocukluğu, derdini söylemekle ona çare bulmanın aynı şey olmadığını anlayınca biter.
Ben, hiçbir zaman dünyayı umursamadan hayatın tadını çıkarabilen rahat bir insan olamadım. O yürek yok bende.
Bir kere şunu iyice anla ki, birini sevmek, bunun karşılığında sevilsen bile, sevilen kimseyi ilgilendirmeyen kişisel bir sorundur.
Bizi en çok inciten şey, enayi yerine konmak, çektiğimiz acıların yadsınması, göz önünde bulundurulmamasıdır.
Yanlışlar hep başlangıçla ilgilidir.
Yalnız kalmak istiyordu, kalabalıktan kaçmak istiyordu; oysa o çevrede yalnız kalınamazdı, yalnız kalabilmenin tek yolu varlığını ortadan kaldırmaktı.
Hüzünlerim yoktu, biliyordum ki gece bütün kent alev alev yanabilir, insanlar ölebilirdi. Ne var ki uçurumlar, kırlar ve patikalar her zamanki gibi ve dingin bir sabaha uyanacaklardı.
İnsan bir başkasını kendinden daha fazla sevemez. Kendini kurtarmayı beceremeyeni, kimse kurtaramaz.
İnsan nasıl ölümü düşünmeyebiliyorsa, kadınları da düşünmeden edebilir.
Yanındaki erkekten daha değerli bir kadın olmak çok zor…
Hayatın saldırılarına karşı bir savunmadır edebiyat.
Geriye baktığın zaman, özellikle sana yaşarken dayanılmazmış gibi gelen dönemleri beğeniyorsun en çok. Hiçbir şey yitip gitmemiş. Bütün o güçlükler, sıkıntılar, tiksintiler bir zenginlik kazanıyor hatırlandıkları zaman. Hayat bizim bildiğimizden daha büyük, daha dolu.
Kentler de kadınlar gibi yaşlanıyor.
İşin korkunç yanı, şu anda yapabileceğim hiçbir şeyin bu durumumu düzeltemeyeceği; çünkü eskiden kendimi gene böyle bir durumda bulmuş, fakat beni kurtaracak bir çıkar yola rastlayamamıştım.
Kaderin amansız oluşu değildir sorun; çünkü insan bir şeyi inatla isterse onu elde eder. Korkunç olan istediğimiz şeyi elde ettikten sonra ondan bıkmamızdır. O zaman suçu kaderde değil, kendi isteğimizde bulmalıyız.
En kutsal sevgilerimizin hepsi tembel bir alışkanlıktan başka bir şey değildir.
Alışkanlık hayal gücünü öldürür.
Öyle yorgunum ki, huzur bulamıyorum artık. Yaklaştığım her şey yalnızca bir bulantı ve daha uzağa kaçmam gerek.
‘Dünyadan bir şey istemekten vazgeç sana ne yapacağını bilemeyeceğin kadar çok şey verecektir dünya’ sözünün doğruluğu şurada: Sen her şeyden vazgeçince, sana kalan en küçük şeyler bile büyük önem kazanır. Kısacası, genellikle görmezlikten geldiğin önemsiz şeylerden en büyük tadı almanın yoludur bu.
Onsuz hayatı artık yaşanmaya değmez saydığın açık, değil mi? Onun sana artık hiç dönmeyeceği de açık. Dönmüş olsa bile, bir daha birlikte yaşayamayacak kadar fazla incittik birbirimizi, ee öyleyse?
İnsan ölmek için gelir dünyaya.
Dünyanın nasıl olduğunu düşündüm. Hepimiz çalışmayacak duruma gelmek için çalışıyorduk, ama biri çalışmayacak olursa kızıyorduk ona.
Senden çıkarı olmayan hiç kimse kendini sana adamaz.
Yaşamak öyle saçma bir şey ki, insan dünyaya gelişin saçmalığına bile tutunmaya çalışıyor.
Kaç yaşında olursan ol, uyuyunca geçecekmiş gibi gelecek. Kaç yaşında olursan ol, uyuyunca geçmeyecek.
Bir şehirden ayrılmam gerekti mi, o şehir kokmaya başlıyor. Talihliyim.
En yanlış okuma şekli; Okurken aradığımız yeni düşünceler değil, kendi düşüncelerimizin basılı sayfada doğrulandığını görmektir.
Hırslı değilim, gururluyum.
İnsan durmadan biriktirir: öfkeyi, aşağılanmayı, acımasızlığı, sıkıntıyı, gözyaşlarını, çılgınlığı; ve sonunda bakar ki, insanı hiçbir şey yapamaz duruma sokan kansere, nefrite, şekere ya da damar sertliğine yakalanmış.
Bir başka insanın çocukluğunu öğrenmek, onu yeniden yaşamak istemek, belli bir sevgi belirtisidir.
Bildiğim tek bir şey vardı. Artık yalnızdım.
Öldükten sonra insanın eşyalarının başkalarının eline geçmesi ne kötü…
En büyük mutsuzluk yalnızlıktır.
Hiç öfkelenmeyen insandan sakın, çünkü insan ancak kendini denetlemediği zaman içtendir.
Ben yalnız kalmayı öğrendiğim zaman olgunlaştım, başkaları ise insanlarla birlikte olma gereği duydukları zaman.
Hiç bir kadın para için evlenmez. Bütün kadınlar bir milyonerle evlenmeden önce ona aşık olacak kadar akıllıdır.
Senin önemli, sağlam, ne istediğini bilen, başarılı bir insan olduğunu söylüyorlar; demek ki, sırtlarını sana dayamak, senin gücüne kök salmak, bunu kendi yararlarına yöneltmek, kısacası seni yok etmek istiyorlar. Bilmiyorlar ki sen bu sağlamlığı yalnız bir amaç için elde ettin, bu da onlara yardım etme amacı değil…
Bazen bir kelime yeter insanın gözünü açmaya.
Acı çekerek insan birçok şey öğrenebilir. Ama ne yazık ki acı çekmek öğrendiklerimizden yararlanacak gücü bırakmaz bizde.
Hayat yaşantı aramak değil, kendimizi aramaktır.
Gitmek istiyordum. Bütün bunlar geçmişimdi benim, dayanılmaz, bu kadar değişik, bu kadar ölü geçmişim.
Gözlerinin içine bakmak yeter, dedi. Gözlerde her şey vardır.
Tek başına gülümseyeceksin. Kediler bunu bilecek.
Eşit insan yoktur, efendilerle uşaklar vardır.
Bir hiç yüzünden yılgınlığa kapılan insanlar en büyük darbelere karşı durmaya en yatkın insanlardır.
Uğraşmak her gün biraz daha boş ve anlamsızmış gibi geliyor bana…
Dinlenmeye hakkımız olsun, diye severiz işimiz olmasını.