Barlas Özarıkça Sözleri

Barlas Özarıkça Sözleri

Barlas Özarıkça, 16 Eylül 1948’de İstanbul’da doğmuş bir yazar, deneme ve öykü ustasıdır. İstanbul Gazetecilik Yüksekokulu’ndan mezun olduktan sonra, Hamburg Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde misafir öğrenci olarak eğitim aldı. Almanya’da bulunduğu yıllarda Düsseldorf Kızılhaç Örgütü’nde danışmanlık yapmış, ayrıca Köln, Amsterdam ve Paris gibi şehirlerde yaşamıştır.

1972 yılında Türkiye’ye döndüğünde, Hekimoğlu Ali Paşa Kütüphanesi’nde yöneticilik yapmış ve bu dönemde edebiyata daha fazla yönelmiştir. Cumhuriyet gazetesinde düzeltmenlik ve çevirmenlik yaparak basın dünyasında da kendine yer edinmiştir. Edebiyat kariyerine “Ters Adam” (1986) adlı romanıyla adım atan Özarıkça, ardından “Sera’da Aşk” (1991) adlı öykü kitabını, “Seks Aşkı Öper” (1992) ve “Ayna Giyinen Şişko” (1999) adlı deneme kitaplarını yayımlamıştır.

Eserleri Yazko Edebiyat, Somut, Gösteri ve Varlık gibi dergilerde yer bulmuş, özgün üslubu ve derinlikli anlatımıyla dikkat çekmiştir. 2024 yılında yayımlanan “Hay” adlı öykü kitabı ile 70. Sait Faik Hikâye Armağanı’na layık görülmüştür.

Barlas Özarıkça Sözleri Anlamlı

* Yaşamayı okumakla erteledim.

* Ölüm her şeyi hiçe indiriyor.

* Bir çivi gibi kendi içime batıyorum.

* Mutsuz insanın en büyük avuntusu duadır

* Yalnız kalacağız. Hep yalnız kalacağız.

* Sevgi, kendisini insanların arasında arar.

* Kendini aldatmakla başlar her insan uzaklığı.

* Ne zamandır delisin? Bildiğimden beri, demiş adam.

* Hafif yaşantıların sonucu hafif insanlar ülkesiyiz.

* Kitaplar, gerçek hayata uyum kuramamanın bahanesiydi.

* Her akıl taşıyan sonlu varlığın isteği mutlu olmaktır.

* Bazen katlanamayacağım kadar korkunç şeydi insan olmak.

* Sevincin ilk koşulu, bizde ona uygun duygunun bulunmasıdır.

* Artık okuduğun tüm roman kahramanlarının öldüğünü bilmelisin.

Barlas Özarıkça Kitap Alıntı Sözleri

* Vakit, yaşanılan hayat ile arzulanan hayat arasına sıkışmıştı.

* …anlamak, dedi, bilmekten önemlidir. Anlamakta sevgi vardır.

* Para kazanmak da siyaset gibiydi, samimiyetsizlik gerektiriyordu.

* …yaşamanın içinden tek başına çıkamıyorduk. Birileri gerekliydi.

* Beğendiğim şarkılar sevdiğim biçimleriyle zihnimde ciltlenmelidir.

* Sanki göremediğim, fakat varlığını duyumsadığım bir başka yanımdın.

* …insan hayatta yaşadıkça değil de deli oldukça çok şey öğreniyor.

* Otuz yıl yaşadın ama yoksun. Anlıyor musun? Senin varolmanı istiyorum.

* Nedense hiçbir çaba harcamadığımız halde, ayrıcalıklı sayılmaya tutkunuz.

* Kucağımda cesedimi taşıyorum. Sağ elimle kadehimi şerefsizliğinize kaldırıyorum.

* Bir başkasının doğallıkla sahip olduğu şeyler onun için olağanüstü güzelliklerdi.

* Yüzyıllardır bana yabancı insanların kurduğu dünyada şaşkın hayvandan farksızdım.

* Niye diyordum, her sözümde kötü bir maksat buluyorsunuz, mutlaka size mi benzemem gerekiyor?

* Benliğimizdeki yapmacık zırhları atamadığımız için, kimse kimseyle on parmak el sıkışamıyordu.

* Yeryüzünün değişik şehir kalabalığında dillerini anlamadığım kimbilir kaç yüzbin benzerim vardı.

Barlas Özarıkça En Çok Beğenilen Sözleri

* İnsan bir hayale ne kadar tutunabilirdi? Hayır, belki o hayallerim sayesinde canlı kalabiliyordum.

* “Yol, dedi, ikiye ayrılıyor; ya kendin için başkalarına, ya da başkaları için kendine direneceksin.

* İnsanlar sırlarını anlatarak ortadan kaldırmalıydı. Dünyamız aydınlanmalıydı. Umutlarımız esmerleşmemeliydi.

* Her şeyi karıştırıyorsun. Dünyayı sana özgü mercekle renklendiriyor, insanlara bir biçim vermeye çalışıyorsun.

* “Önce yaşamayı garantiye alıyoruz. İçinde var olduğumuz dünyayı, evreni anlamak bir başka aşama, bir başka çaba gerektiriyor.

* Önce yaşamayı garantiye alıyoruz . Içinde var olduğumuz dünyayı , evreni anlamak bir başka aşama , bir başka çaba gerektiriyor .

* Ey köylü toplumun azıcık şehirli ve azıcık tiyatro sever seyircileri! Hayattan başka koparılacak zincirleriniz yoktur, birleşin.

* Yenildin. Çünkü istediğini hayatın merkezine sürükleyerek orada gerçekleştirmeye çalışacak içtenliğe hiçbir zaman sahip olmadın.

* Zaten senin en belirgin özelliğin eleştirerek yaşayıp aşağıladığın şeyleri kendi hayatında kahırlana kahırlana yapman ve uygulamandı.

* Evlerindeki pikapları, muslukları, arabalarını tamir etmeyi çok iyi biliyorlardı ama bir türlü kendilerini, ilişkilerini onaramıyorlardı.

Barlas Özarıkça Sözleri Tumblr

* Sevinçlerimizin, mutluluklarımizin , acılarımızın resmiyetinden kuşkulanmaliyiz . Gayrı resmi olmak, biraz da anti sosyal olmak demektir .

* Duygusuz ve beyinsiz kurukafaların, üzüntüyü bırak yaşamaya bak adlı bir başkasını aşağılayan felsefelerini misliyle kendilerine uygulayacağız.

* Büyüyünce ressam olacağım, seninle evleneceğim. Gökyüzünden bir dizi yıldız koparıp Ayşe’nin atkuyruğu saçlarına takıyor, gecenin gelini oldun diyorum.

* Dokunmadan sevgililerim gene bana gebe kaldılar. Sonsuzlukta dünyayı bir kırmızı soğan başı gibi eziyorum. Dünya benim varlığımla çoğalıyor. Kalk Fahri! Gölgemde dolaşıp durma.

* İnsan kendi başına birisine varır, onunla birlikte , canlılığından dolayı yine bir başkasına sürüklenir . İçsel yaşantısı yoksa varacağı kimse de yoktur. Kayalara yapışmış , dalgaların carpdığı yosun gibidir.

* Sadece tuhaflığımın farkına varıyorlardı. Oysa toprak her geçen gün biraz daha ayağımın altından çekiliyordu. Arkadaşlarım birbirlerine dışdan yakın, içden ise birbirlerini görmeyen dağlar kadar uzaktılar. Her biri, kendi tepesinde bağdaş kurmuş, dünyayı biçimlendirmeye sevdalanıyorlardı.

* Düşünen Adam heykel olmaktan vazgeçip her akşam yanımıza gelerek bizimle konuşmaya başlamıştı. Aklın yolu bir değil daha fazladır, diyordu. Sizler normalden kaçtığınız için buradasınız, diyordu; normali yaşayanlar sizleri buralarda toplayıp biçimde ve özde misli görülmemiş oranlarda hayatı kendi doğallığının ötesine zorladılar.

* Bundan sonra benden ne isterlerse onu yapacağım. Sabahları işe gidip, amirlerimi sayıp, akşam evime zamanında dönüp, yatıncaya kadar televizyon eyguzelsozler.com seyredip, karımı memnun kılıp, piyasaya yeni model ne çıkmışsa satın alıp, taksitlerini vaktinde ödeyip, ertesi güne aynı tempoyla başlayarak yaşayacağım. Öldüğümde iyi ve çalışkan adamdı diyecekler.

* Kafasına hapsedildiğim adamdan hiç gocunmayacağım. Çamaşırları bulaşıkları yıkayarak, eşyaların kaleleştirdiği evimizin tozunu elektrik süpürgesiyle alarak, bebeğimiz olursa kakasını temizleyerek, pışpışlayarak, camları, kapıları silerek, elimde file günlük alışverişe çıkarak, üzüntüden boğulsam bile sevişeceğime, ailene iyi davranacağıma, hakaretleri, aşağılamaları cevaplamayacağıma, sözünüzü emir kabul edeceğime, emir ve komuta zinciri içinde seni ve yakınlarını yalnız bırakmayacağıma, çok para, daima daha çok para kazanacağıma kutsal evliliğimizi kollayıp gözeteceğime ant içerim.

* Unutulmuş olanlar… Bir yerde, bir zamanda , bir yaşantıda , sende unutulmuş olanlar günden güne birikiyor, yığınlaşıyor. Bir yanda azıcık hatırlananlar, öbür yanda artmakta olan unutulmuşlar. Denge bozuluyor, kefe unutulmuş olanlardan yana ağır basmaya başlıyor. Belki bir gün hiçbir şeyi hatırlamayacaksın. Küçük bir çocuk gibi hatırasız olacaksın. Kendi geçmişine bir yabancının gözüyle bakacaksın. Belki artık ilgi bile duymayacaksın. Vücudun ve sen barışık bir bütün olacak. Kime ne yaşadıklarından, okuduklarından, konuştuklarından, yazdıklarından! Galiba hayatımızda başkalarını gereğinden fazla abartıyoruz. Bir yerde, bir zamanda, bir yaşantıda . Kim olursan ol, sen de , şimdi özneyken sonra hatıra olacaksın.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.