Buket Uzuner Sözleri

Buket Uzuner’in üslubu akıcı ve şiirsel bir anlatıma sahiptir. Doğa, mistisizm, kadın kimliği, bireyin kendini keşfetme yolculuğu, göç ve aidiyet gibi konulara sıklıkla değinir.

Onun eserlerini seven okurlar genellikle edebiyatta çevresel duyarlılığı, derin karakter analizlerini ve tarih ile mitolojiyi harmanlayan anlatıları tercih edenlerdir.

Son yıllarda, Türk mitolojisini ve ekofeminizmi merkezine alan “Tabiat Dörtlemesi” serisini yazmaya başlamıştır. Seride “Su”, “Toprak” ve “Hava” adlı romanları yayımlanmıştır.

Eserlerinde karakterlerinin derin psikolojik çözümlemelerine yer vermesi ve toplumsal meseleleri edebiyat aracılığıyla ele alması, onu çağdaş Türk edebiyatının önemli yazarlarından biri haline getirmiştir.

Buket Uzuner En Güzel Sözleri

* Gülümsemesine hüzün bulaşmıştı. (Su)

* Zamanında verilmeyen sevgi bayatlar.

* Aşkı günlük yaşama indirgersek yok ederiz.

* Çünkü eşlerimiz kimliğimizi ele veren ciddi ipuçlarıdır.

* Belki de, dünyaya nasıl bakarsanız, öyle görürsünüz manzarayı.

* Gerçek, çoğu zaman insanı delirtecek kadar yıpratıcı ve serttir.

* Hayatta en büyük mucize, küçükken iyi bir öğretmene rastlamaktır.

* İnsanın cinsel arzuları zamanla ve sevgiyle birlikte büyüyebilir.

* Kitapların hayatı değiştirdiği doğrudur. (Şiirin Kızkardeşi Öykü)

* Aşk çok cesur olmayı gerektirir ve cesareti daima sınar, hep zorlar.

* İnsanın en büyük hayal kırıklığı kendi kendini uğrattığı değil midir?

* Nerede başlar, nerede biter aşklar? Herkes biliyor, kimse söylemiyor!

* Dünyada sabah uykusundan tatlı ne olabilirdi ki! (Ah Bir Kedi Olsam!)

* Özgürlük, her sabah uyandığında istediğin aynı şeyleri yapabilmektir!

* Ben birini mutlu ederek mutlu olabilen egosu gelişmemiş salaklardanım.

* Ah aşk, ne güzel ve ne soylusun! (Bir Siyah Saçlı Kadının Gezi Notları)

* Kendine bir hoşça bak. Alemin özü, varlıkların gözbebeği olan insansın!

* İnsanın en korkunç sırları kendisinden sakladıklarıdır. (Yazın Öyküleri)

* Böyledir ama İstanbul, özletir kendini bir aşk gibi yani… (İstanbullular)

* Bazen durmak, güç toplamak için geri çekilmek ve beklemek gerekir. (Hava)

* Vaktinde verilmeyen sevgi bayatlar! (Bir Siyah Saçlı Kadının Gezi Notları)

* Kibirle ve kararsızlıkla geçirilen gençlik kimseye mutluluk getirmemiştir.

* Onu ilk kez gördüğümde, yaşantımda çok önemli bir yer tutacağını sezmiştim.

* İnsanın mutluluğunu sahiden paylaşacak birini bulması dünyanın en zor işidir!

Buket Uzuner Manidar Sözleri

* İnsan çok sevdiğine dokunmak ister. Dokunmak, sevgiyle yapılınca çok güzeldir!

* Ölmeyi bekleyen insanların derin umutsuzluğunda, hayatını gözden çıkarmıştı o.

* Başkasını mutlu ederek mutlu olabilen, egosu gelişmemiş ender salaklardanım ben!

* İştee,o sizin uyduruk neskafelerinize ölsem değişmeyeceğim caanım Türk kahvesi!..

* Bir kadının baba sevgisi açlığını hiçbir başka erkek veya vitamin hapı gideremez.

* Kendine bir hoşça bak; âlemin özüsün sen; varlıkların gözbebeği olan insansın sen.

* İnsanlar, tarih boyunca korku ve umut adlı iki duyguları sömürülerek yönetildiler.

* Yaşam, demişti biri, düşünenler için bir komedi, hissedenler için bir tragedyadır.

* Anlıyor musun?Gökler bütün insanların ülkesidir.Yıldızlar…onlar hepimizin umudu…

* Normal insanlar için gösteriş ve saygınlık, işin aslından daima daha önemli olmuştur.

* Bir kadın her erkeği farklı sever ve her kadın bir yaşamda pek çok erkeği birden sever.

* Söylediklerimiz, düşündüklerimizin zıttı olduğunda, konuşan yalnızca yüreğimiz değil midir?

* Siz baskı ve korkunun olduğu hangi ülkede bilim ve teknolojide bir buluş, bir icat gördünüz?

* Erkekler,kadınların duygusal patlamalarından korktukları kadar başka hiçbir şeyden korkmazlar.

Buket Uzuner En Çok Beğenilen Sözleri

* Birisini sevmekle gelen o inanılmaz hoşgörünün gücü azaldığında, ayrıntılar bile batar insana.

* Değişiklikler dalgalar gibi dinamiktir. Dalgalar birbirine çarptıkça güçlü ters akıntılar oluşturur.

* Dil canlı bir organımız kadar yaşayan bir ortamdır ve biz uygarlaştıkça biz öğrendikçe dil de gelişir.

* Dünyadaki en büyük şans, kendi değerini anlayabilecek kapasitede eşe ve dosta denk gelmektir delikanlı.

* Ama unutma ! Sen yalnızca iyi bir evlilik yapmak üzere yetiştirilmiş bir kız değilsin.” (İstanbullular)

* Gerçek hepimize akıl ve cesaret kapasitemizin alacağı kadar kendini gösterir. Çünkü gerçek hak edilmelidir.

* Bir insanı ne kadar çok sevsem, ne kadar yakını olsam da, onun kendi alanına girmemem gerektiğini unutmuşum.

* Gençken okulda veya mahallede ya da ailede ve kitaplarda iyi bir yöndeşe rastlamak, hayattaki tek mucizedir.

* Tanrım,mucizelere yalnızca aptallar mı inanır,yoksa mucizeler yalnızca onlara inananlar için mi gerçekleşir?

* İnsanların, çocukluk yıllarının geçtiği coğrafyaya duydukları duygusal bağ ve aidiyet hissi yerçekimi gibidir.

* Vatan nedir, vatan neresidir? Anıların mı, akraba ve arkadaşların yaşadığı yer mi? Neresidir vatan? (İstanbullular)

* Bilirsiniz işte, insan kendinden bile sıkılır bir gün. Aslında insan en çok kendinden sıkılır. (Şiirin Kızkardeşi Öykü)

* Bir insanın aynada kendini güzel veya çirkin görmesinden çok daha önemlisi, orada kendisine rastlayıp rastlayamamasıdır.

Buket Uzuner Kitap Sözleri

* Hayatta ne zaman mutlu olsam, bunun en iyi günlerim olduğunu hatırlatacak bir mutsuzluk habercisi daima karşıma çıkmıştır.

* Belki özgürlük üzerine atasözümüz yok ama bu uğurda derisini yüzdüren Nesimi, sonra Dadaloğlu, Şeyh Bedrettin ve Nazım var.

* Gözlerimi yumdum. Söylediklerini kana kana içtim, ama hala susuzdum. Çünkü duymak istediğim sözcük yoktu saydıkları arasında.

* İnsan bir şeyi çok isterse gerçekleştirir. İnsanlar buna inananlar ve inanmayanlar diye ikiye ayrılırlar. Ben inananlardanım…

* Ölüm raporuna ‘yetmiş dokuz yaşında. Beyin kanaması’ denildi. Bence ölüm nedeni yürek kanamasıydı. Çünkü insan mutsuzluktan ölebilir!

* Pek az kadınla erkek birbirlerinin ruhlarını bedenlerinden önce çıplak görebilir. Pek çoğu da ruh kısmını çıplak olarak göremez; hiçbir zaman.

* Geceleri uykusuzluk çekenlerin, geceyle aralarının bozuk olduğunu sananlar bu yüzden yanılırlar, onlar gündüzle sorunlarını çözememiş kişilerdir.

* Zannımca çok meşakatli durumlarda birbirlerine katlanabilen ve destek olan insanlar gelecekte de hakiki dost olurlar. (Uzun Beyaz Bulut Gelibolu)

* Bazen bir kuş sesi bile hayatın yaşamaya değer, alınan her nefesin ümit dolu olduğunu hatırlatmaya yeter. Bazen hiç beklenmedik bir zamanda bir kuş sesi yeter.

Buket Uzuner Meşhur Sözleri

* Demokrasinin de kuralları ve disiplini vardır. Demokrasi sonsuzluk ve sorumsuzluk değil, sorumluluk ve sağduyu rejimidir. Eşit uygulandığı ülkelerde iç savaş çıkmaz.

* Bu memlekete mühendis, doktor, iktisatçı, teknisyen kadar sanatçı, düşünür ve bilim adamı lazım geldiği ulusça anlaşıldığında zaten ikinci büyük adımı atmış olacağız.

* Ruhumu baharla beraber saran çılgınca bir aylaklık etme tutkusu ve buna şehvetle teslim olma arzusuna karşı koymaya çalışmamdaki çelişki. (Selin ve Cem’le Yolculuklar)

* Özel yeteneklerle doğan insanların çok şanslı olduğunu düşünenlerin hepsi, bunun bazen ne büyük bir ceza olduğunu hiç anlamayacak kadar sağlıklı ve normal insanlardır.

* Onu ilk gördüğümde yaşantımda çok önemli bir yer tutacağını eyguzelsozler.com sezmiştim. Bu tıpkı, bir filmin daha ilk karesinden bütününü kavramak, sonunu tahmin etmek gibi bir duyguydu.

* Yetişkin olmaktan vazgeçiyorum. Yoruldum yetişkinliğin kurutulmuş pınarlarında, koşullu sevinç avcılığı yapmaktan. Aşk cimrisi, aşk kabızı insanlarla bi rarada yaşamaktan.

* Bir erkeği babaya dönüştüren kız çocuklardır. Çünkü ancak bir kız çocuğu büyüten erkek kadınları anlamayı öğrenir. Aslında kadınları anlamak, dünyayı, doğayı ve hayatı anlamaktır.

* İnsan belli deneyimlerden sonra hayal kırıklıklarına karşı bağışıklık sağlayamamışsa eğer, yıllar içinde yaralı ruhuna iyi gelen bazı ilaçlar keşfetmeye başlıyor. (Gümüş Yaz, Gümüş Kız)

* Kendi inşa ettiğimiz hapishanelerde yaşıyoruz adına ev, aile, akrabalar, töreler diyerek. Sonra bu duvarların arasında boğulup, çıldırıyor, ama yıkılmasın diye de uğruna hayatımızı siper ediyoruz.

* Kadınlar erkekler gibi standart tepkiler vermezler. Her birinin ayrı tepkisi vardır. Tek tip davranan biz erkekler, bununla başa çıkamayınca onları anlaşılmaz ve tahmin edilemez olmakla suçlarız hemen.

* Bir insana asla ulaşılmayacak anlar vardır. Kim olduğu, neyiniz olduğu, nasıl biri olduğu hiç önemli değildir. Gidilen bütün yolları, girilen bütün kapıları, görünen bütün perdeleri kapalıdır, kimse açamaz.

* ”İnsanoğlunun bencilliği ve şiddet tutkusu,bu küçük kasabada da peşimi bırakmamış,her yerde olduğu gibi yine canımı sıkmıştı.Bence dünyanın bütün çocukları birbirlerinin bayramını kutlamalı,eğlenmeli,gülmeli ve kardeş olmalıydı. ” (Bir Yılbaşı Hikayesi)

* Dönmek, aynı zamanda yad etmenin eşanlamlısı olarak hatırlamak anlamını da taşır. Hatırlamak için geriye dönmek gerekir; tarihe, bireysel ve toplumsal geçmişe. Yani, dönmeden hatırlanmaz. Hatırlamak, dönmeden gerçekleşemez. Geçmişi anlamayan bugünü anlayamaz.

* Roman yazmak ne öykü, ne deneme, ne de şiire benziyor. Roman yazmak bir doktora tezi yazmaya benzetilebilir ancak. O denli disiplinli, derli-toplu ve sistematik bir çalışma bekler roman kurgusu yazardan. Romanın başı sonu kurgu tekniği, karakter soyağacı ve kronolojisi ta başından belli olmak zorundadır. Yazar bu yol taşlarını bilmezse yolda kendisine gerekecek acil yardım malzemelerine hazırlık yapamaz. (Selin ve Cem’le Yolculuklar)

* Kendimizle ilgili problemimizi çözerken alınganlıklarımız, kırgınlıklarımız devreye girer. Ya da arkadaş veya iki kişi arasında bir sorun varken, özellikle konu sıcakken çözmesi çok zordur, empati kurmakta zorlanılır. Ama romanlar, başkalarının hayatı üzerinden, düşmanın da insan olduğunu, katilin neden eylemini gerçekleştirdiğini anlama olanağı verir. Bu yüzden roman okuyan kişiyle okumayan kişi arasında çok fark vardır. Roman okumak, insanla hayvan arasında en büyük fark olan empatiyi geliştirir.

* Dünyadaki bütün şehirleri erkekler kurmuşlar. Bunu bir eleştiri olarak değil bir saptama olarak söylüyorum. İmparatorlar, mimarlar, tarihçiler hep erkek. O yüzden erkeklerin ihtiyaçlarına göre şehirler kurulmuştur. Bugün aramızda kadın mimarların olması, işletmeciler arasına da kadınların girmesi, tatil kavramına da mekansal olarak önemli dokunuşlar getirir. Unutmayın ki tatil mekanını seçenler kadınlardır. O yüzden tüketicilerin kadın olması nedeniyle mimarlığa daha dişi bir bakış geleceğini umuyorum.