Ahmed Arif Sözleri

Ahmed Arif Sözleri

Ahmed Arif, 21 Nisan 1927’de Diyarbakır’da doğdu. İlkokul ve ortaokulu Diyarbakır’da okudu. Liseyi Afyon Lisesi’nde tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü’ne girdi. Ancak, siyasi nedenlerle öğrenimini tamamlayamadı. Siyasi düşünceleri ve halkın sorunlarına olan duyarlılığı nedeniyle hayatı boyunca çeşitli baskılarla karşılaştı ve bu nedenle hapis cezasına çarptırıldı.

Ahmed Arif Sözleri Anlamlı

* Sana söz, yine baharlar gelecek.

* Ey halkım! Umudunuzu asla yitirmeyin.

* Sevdam hürriyete, aşkım memleketedir.

* Ben seni sevdim mi? O bir başka yangın.

* Ey sevda! Bir gün bile bırakmadın yakamı.

* Giden gitmiş, hüznü ayaklandırmak boşuna…

* Ve sen geçersin içimden. Bitmek bilmezsin.

* Kalbim bir deli nehir gibi akıyor sana doğru.

Reklamlar

* Hürriyet, güneş gibidir; göğsümüzde bir çığlık.

* Rüzgâr esiyor saçlarında, dağları aşıyor umutlar.

* Bir sevdadır düşlerde büyür, büyüdükçe umut olur.

* Ve nelere baskın gelmezdi ki seni düşünmenin tadı.

* Üşürsen soğukları, hastaysan mikropları bana ilet…

* Ne güzel şey senden gayrısını tanımamak, takmamak.

* Karanlığın içinde bir ışık arar gibi bakarım sana.

* Kahır mektubudur yalnızlık, hani bir yaralı turna.

* Direniş bir ateştir yürekte, kavurur yalnızlıkları.

* Zamanı unuttum, sevdalar hep geçmişte kaldı sanırım.

* Ve artık sevmek bir isyan, bir direniştir bizim için.

* Şafak vakti bir hürriyet türkü söyler, haykırır gönlüm.

* Sırtımı yasladığım koca dağlar, siz de mi unuttunuz beni?

Reklamlar

* Gözlerin hürriyet kadar güzeldi, sesin barış kadar sıcak.

* Toprak kokar ellerim, avuçlarımda bir yudum sevdanın izi.

* Leyla! Çaresizliğimden gayri hiç bir kabahatim yok benim.

* Gözlerin yıldızlar gibi parlıyor, bir başka âlemin ışığı gibi.

* Hasretinden prangalar eskittim, karanlık çırılçıplak, üşüyorum.

* Haber salın memlekete; dağlar hür, ağaçlar yeşil, umut var hâlâ.

* Seni seviyorum, seviyorum; nefes almak gibi, yaşamak gibi seviyorum.

* Bir ben kaldım, ortasında kavganın, bir de karanfil yürekli çocuklar.

* Açlığın, susuzluğun, zulmün destanıyım; ben sana mecburum bilemezsin.

* Beni bekle dediğin gün, tarihe not düştüm; seni sevmek direnmektir dedim.

* Sürgün yollarında bir garip dervişim; duvar demir değil, insan bağlar beni.

* Bu şehirde yalnızlık bir meydan gibidir, herkesin geçtiği ama kimsenin durmadığı.

* Nerede bir can ölse, oralı olur yüreğim. Olmalı zaten. Olmazsa insan olmaz yüreğim.

Reklamlar

* Seni anlatabilsem seni. Yokluğun, cehennemin öbür adıdır. Üşüyorum, kapama gözlerini.

* İçmek! Gözlerinde içmek ay ışığını. Varmak! Gözlerinde varmak can tılsımına. Gözlerin hani?

Ahmed Arif Kitap Alıntıları

* Leylim leylim ayvalar, nar olanda sen bana yar olanda. Belalı başımıza dünyalar dar olanda.

* Ölüm buyruğunu uyguladılar, mavi dağ dumanını ve uyur uyanık seher yelini kanlara buladılar.

* Bizim sevdamız, ne saraylarda ne köşklerde yaşar. O taş duvarlarda, demir kapılarda direnir.

* Vurun ulan, vurun, ben kolay ölmem. Ocakta küllenmiş közüm, karnımda sözüm var halden bilene.

* Canımın gizlisinde bir can idin ki, kan değil sevdamız akardı geceye, sıktıkça cellat kemendi.

* Canım benim, bilir misin? Canım dediğimde içimden canımın çıkıp sana doğru koştuğunu duyarım hep.

* Canım benim, bilir misin? Canım dediğimde içimden canımın çıkıp sana doğru koştuğunu duyarım hep.

* Dayan kitap ile dayan iş ile. Tırnak ile diş ile umut ile sevda ile düş ile dayan rüsva etme beni.

* Vurulsam kaybolsam derim çırılçıplak bir kavgada, erkekçe olsun isterim, dostluk da, düşmanlık da.

* Kaç bin yıllık hasretimin koncası, gözlerinden, gözlerinden öperim, bir umudum sende, anlıyor musun?

* Kaderimiz bir tuhafsa, ömrümüzü dolu bir kadeh gibi sindire sindire içemediysek, günahı boynumuza değil.

* Vurulmuşum düşüm, gecelerden kara. bir hayra yoranım çıkmaz canım alırlar ecelsiz, sığdıramam kitaplara.

Ahmed Arif En Çok Paylaşılan Sözleri

* Gözlerinden, burnunun üst dudağına düşen fark edilmez incecik gölgesinden öperim canım. Öperim ömrüm. Yaşşa!

* Kirvem hallarımı aynı böyle yaz rivayet sanılır belki, gül memeler değil domdom kurşunu paramparça ağzımdaki.

* Seni sevmek, felsefedir kusursuz. İmandır, korkunç sabırlı. İp’in, kurşun’ün rağmına, yürür pervasız ve güzel.

* Mektubun gecikti gene. Belki de ne yazacağını kestiremiyorsun! Oysan adını yazman yeter. Görünce içim aydınlanıyor.

* Seviyorum mümkün değil; aranızda kurşun, yasak bölge var sen genç, sevdan ölünecek kadar güzel kanunu yapanlar ihtiyar.

* Bir sevdadır böylesine yaşamak, tek başına ölüme bir soluk kala, tek başına zindanda yatarken bile, asla yalnız kalmamak.

* Ne alnımızda bir ayıp, ne koltuk altında saklı hacimiz. Biz bu halkı sevdik ve bu ülkeyi. İşte bağışlanmaz korkunç suçumuz.

* Salavat getirir dağ dağ taburlar narlı bahçe üzere, kanlı bir akşam gelen elçi değil Azrail olsun, anam avradım olsun kaçarsam.

Ahmed Arif Aşk Sözleri

* Sen ister dostum ol ister sevgilim, yeter ki hayatımda ol. Sen bana geldikçe sana ihtiyacım olacak. Senden başka hiçbir isteğim yok.

* Bir bilsen kimlere tasa, kedersin, anlar mısın, şaşırıp ağlar mısın ki? Bir bilsen kardeşlerim ne can çocuklar ve bilsen nasıl vurur beni bu duvar.

* Haberin var mı taş duvar? Demir kapı, kör pencere? Yastığım, ranzam, zincirim, uğruna ölümlere gidip geldiğim, zulamdaki mahzun resim, haberin var mı?

* Payı yok, apansız inen akşamdan, bir kadeh, bir cığara, dalıp gidene, seni anlatabilsem seni.. Yokluğun, cehennemin öbür adıdır. Üşüyorum, kapama gözlerini.

* Mağlup mu desem mahcup mu ama ikisi de değil. Ben garip, sen güzel dünya umutlu öyle bir tuhafım bu akşamüstü sevgilim canavar götürür gibi iki yanım iki süngü…

* Öyle yıkma kendini, öyle mahzun, öyle garip. Nerede olursan ol, içerde, dışarda, derste, sırada, yürü üstüne üstüne, tükür yüzüne celladın, fırsatçının, fesatçının, hayının.

* Sus, kimseler duymasın, duymasın, ölürüm ha. Aymışam yarı gece, seni bulmuşam sonra. Seni, kaburgamın altın parçası. Seni, dişlerinde elma kokusu. Bir daha hangi ana doğurur bizi?

* Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu. Hani, kurşun sıksan geçmez geceden, anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık. Ve zehir, zıkkım cigaram. Gene bir cehennem var yastığımda, gel artık.

* Bunlar, engerekler ve çıyanlardır, bunlar, aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır, tanı bunları, tanı da büyü. Bu, namustur künyemize kazınmış, bu da sabır, ağulardan süzülmüş. Sarıl bunlara sarıl da büyü.

* Her dilediklerini yapsınlar. İsterlerse sinirlerimi, etlerimi, kemiklerimi, adımı, sanımı, cımbızlarla tek tek alsınlar. Unuttum, korkmayı sakınmayı. Seni alamazlar eyguzelsozler.com benden. Tılsım bu işte… Ayakta, fırtına gibi beni tutan bu…

* Leylim, Nicesin gene? Beyninde mi, yüreğinde mi, başka bir yerinde mi nerendeyse o inat yönünü yaratan dokuları öpmek isterim. Evrende seni özler, seni isterim. Başkaca hiç. Ne taktığım, ne de vurulacağım bir nen yok. Seni. Sade seni.

* Şu anda kim bilir napıyorsun sen. Belki çaydanlıktan bardağa o güzelim tavşankanını aktarıyorsun. Belki uykudasın, belki gezmede. Yahut da temiz, duru bir banyodasın. Başın, dişin ağrımasın, için bir garip burkulmasın da, nerede olursan ol!

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.