Mustafa Kutlu Sözleri

Sayfamızın içeriğinde Mustafa Kutlu Sözleri Özlü ve Mustafa Kutlu Meşhur Sözleri, Mustafa Kutlu Kitap Sözleri ve Mustafa Kutlu En Çok Paylaşılan Sözlerini okuyabilirsiniz.
Mustafa Kutlu Sözleri Kısa
* Yiğit namı ile yürür.
* Kuşlar da kaderle uçar…
* Din, Âmentü’ye inanmaktır.
* Bizde hayırlı işin arası açılmaz.
* Bir yerlerden gül kokusu geliyor..
* Neşesini kaybeden yarışı kaybeder.
* Dua âdemoğluna en çok yakışan hâldir.
* Hülyası olmayınca hayatın ne tadı var?
* Fırtınayı kucaklamak pahalıya mal oldu.
* İnatsın inat…İnatçı adamın saçı yatmaz.
* Kırıla kırıla un ufak kaldık be! Aldırma…
* İnsanoğlunun kaç bin yıllık dostu herhal.
* Hiçbir iş uzaktan göründüğü gibi değildir.
* Ölüm dahi üzerinden zaman geçtikçe eskiyor.
* Oysa şiirlerin içine eğilip bakmak lazımdır.
* İnsan yaza yaza değil okuya okuya yazar olur.
* Zenginimiz bedel verir, askerimiz fakirdendir.
* Gülme dediğimiz şey sirayet eder, bulaşıcıdır.
* Seninle harama batmamış bir beldeye hicret edelim.
* Dünyada ne insanlar var, yüzü insan, içi odun. Neyse.
* Bizim sevdamız artık ahirete kalmıştır, böyle bilsin.
* Maskeli adamın hiçbir vakit gerçek bir dostu olamaz.
* Kalabalıkta kimsenin yüzü kendinin değildir, bilirsin.
* Kurban olduğum Allah kimsenin rızkını kimseye vermiyor
* Geceler gebedir, meşime-i şebden neler doğar bilemeyiz.
* Umudunu kaybetmeyeceksin arkadaş. Kaybettin işin bitti.
* Yahu nedir, başkasının derdi gelip gelip bana çarpıyor.
* Küçük kasabalarda herkes birbirini sesinden bile tanır.”
* Bahçenin, meyvenin, çiçeğin iyileştirici bir gücü de var.
* Gerçekten bu ülkenin en önemli zenginliği insan unsurudur.
* Alnımıza “Ya tahammül ya sefer” yazılmış. Bize sefer düştü.
* Fani ile bakinin farkını fark eden için eşya kaç para eder.
* Kitaplardan çok insânlarla düşüp kalkmaya ihtiyacımız var.”
* Memlekette ne fikir kalmış, ne fikir adamı. Çöl olmuş, çöl.
* Unutmak olmazsa insanoğlu nasıl yaşardı bunca acı ortasında.
* Ölüm ile ayrılığı tartmışlar, elli gram ağır gelmiş ayrılık.
* Bir evi dışardan bakan içerde ne oluyor bilebilir mi? Bilemez.
* Kızım yeter artık gece yarısı oldu, bırak şu kitabı da yatıver.
Mustafa Kutlu Sözleri Özlü
* İyiler ilk görüşte tanınmaz. O zaman bi çok kez görüşürüz demek.
* Gönlünüz bir kere bir işe yatarsa, o işin olmazını göremezsiniz.
* Bu ömrü kısa gül, herhalde koklanınca gül kokusu duyulan güldür.
* Tâ Adem atamızdan bu yana sürüp gelen zaman bitti; mekân değişti.
* Bazen pencereyi açıp “yeter artık, yeter!” diye bağırasım geliyor.
* Mutluluk fotoğrafa yansır mı acaba, fotoğraf dediğin neyi gösterir?
* Birey olmak herhalde ormanı hiçe sayan bir ağaç olmayı gerektirmez.
* Sevgili anneme ve babama, sizi üzmek istemezdim ama ihaneti gördüm.
* Bir dostu kaybetmek bence bir insanın bir kolunu kaybetmesi gibidir.
* Sanat da tıpkı şu yalan dünya gibi bir oyun ve eğlenceden ibarettir.
* Malum, ömrü uzun ama koklanınca gül kokusu duyulmayan güller de var.
* Yarasına dokunmayacaksın. Bilmez de dokunursan ateş olur seni kavurur.
Mustafa Kutlu Meşhur Sözleri
* Ulan alçak dünya, hain dünya, kötülerin dünyası. Ben seni yakmaz mıyım!
* Ölüm ile arkadaş olmak lazım geliyordu ama insanoğlu dünyaya doymuyordu.
* Kendime yeni bir dünya kurmaya çalışıyorum. Biliyorum aranızda yerim yok.
* Ne zaman o tahta sıralara oturdum? Ne zaman o bankanın adına sırtımı verdim?
* Bizim sevmediğimiz kimse yoktur. Belki gönlümüze biraz serin gelenler vardır.
* Kökü iman, gövdesi amel, dalları ve yaprakları ilim, meyvesi ahlâk olan bir ağaç.
* Solunan hava, yüzülen su, oturup kalktığın insan, yürüdüğün yol seni değiştirir.?
* İstanbul böyledir.” Yaşanmaz burada der, çeker gidersin; üç gün geçmeden özlersin.
* Bu ana baba sevgisi görmemiş yetim çocuk bu kadar merhameti nasıl biriktirmiş içinde?
* Hani gülse bile gözlerinin hüznü ebedi yerinde duran bazı felek vurgunu adamlar vardır…
* Böyledir. Bizde iyiler ölmez. Evliya olup aramızda yaşarlar. Nitekim görüyorsunuz işte.
* Kendine uzaktan bakmayı öğren. Bir dolap beygirine benziyorsun. Öyle ahmak, öyle hüzün verici.
* Bizim hareketimiz, mesuliyet hareketidir. Davamız hayata uymak değil, hayatı Hakk’a uydurmaktır.
* Hürlük dışarıdan gelen bir şey değildir. İçindeki kini, hasedi yok eden insan hürriyete kavuşur.
* Bu binalar neden bu kadar yüksek? Bu arabalar ne kadar çok. Bu insanların ne kadar acelesi var.
Mustafa Kutlu Kitap Sözleri
* İnsanlar artık ne doğana seviniyor, ne ölene üzülüyor. Varsa-yoksa, aldım-sattım, yaptım-çattım.
* Her doğan çocuk dünyaya tertemiz geliyor. Onu biz kirletiyoruz. Hırs ile, vahşetle, mal-mülk derdi ile.
* Yaş kırk dedi mi doğru Hacc’a. Dönünce sakalı salıp, takkeyi başa geçirip, mescitte en ön safta yerini alırsın.
* Karga milletinde yuvayı dişi kuş yapar diye bir kaide yok. Medeni kuşlar bunlar. Hayat müşterek ve hukuken eşitler.
* Vatan sevmektir, benimsemektir, önemsemektir. Vatan mevcudun manasıdır. Vatan ecdadın mirasıdır. Vatan nutuk değil vasiyettir.
* Bu alemde güçlü olacaksın aga. Yoksa ezerler seni. Ezmeseler bile soytarı yerine koyup oynatırlar. Bir dilim ekmeğe boyun bükersin…
* Ama acılar bazen böyle insanların yollarını kesiştirir. Onlar konuşmasalar bile birbirlerini teskin edebilir, birbirlerine dayanırlar.
* Bir Boşnak ile bir Kürt yan yana yatıyor; bir Çerkez ile bir Türk kucak kucağa uyuyordu. İslâmın sancağı yere düşmesin diye oldu bütün bunlar…
* Bir araba, bir kat ve bir koca diyordu herkes. Oysa bir eyguzelsozler.com araba, bir kat ve bir koca bulan arkadaşlarının şikayetlerini dinler dururdu öbürleri.
* Yeter ki insan kaybolmasın, insan bozulmasın. Eşyayı etrafı yenilersin; düzeltirsin ama bozulan insanı düzeltmek zordur, kim bilir kaç nesil alır?
* Hayat dediğin nedir ki? Anlaşılmaz bir sır. Kurduğumuz düzen hep böyle sürüp gidecek sanırız. Birden ip kopar, ışık söner, her şey darmadağın olur.
* Mahalle yıkıldı, sokaklarda yabancılar dolaşıyor. Kimse kimseye selam vermiyor. Eşsiz bir yalnızlık yaşanıyor, herkesin yüzü asık ve mutsuzluk moda.
* Bu memlekette niçin emeğin değeri, sabrın meyvesi, hasbî çalışmanın semeresi alınmıyor? Bu memleket kendi kozasını örenlere niçin hiç kıymet vermiyor?
* Ancak hayat dediğin nedir ki? Anlaşılmaz bir sır. Kurduğumuz düzen hep öyle sürüp giderek sanırız. Birden ip kopar, ışık söner, her şey darmadağın olur.
* Yaş kırka varıncaya kadar her boku ye, vur-kır sana delikanlı desinler, lâkin Hakk’a riayet et, sonra dost hayatı, alkol falan neyse fırtına evlenince diner.
* Bana din savaşlarından, din yüzünden birbirini doğrayanlardan, aynı dine mensup olup da birbirini katledenlerden bahsetmeyin. Onlar doğru yolun sapık kollarıdır.
* Felsefe bize tefekkür etmeyi öğretir. Onunla iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırmayı öğreniriz. Kur’an-ı Kerim’de “Düşünmez misiniz, akletmez misiniz?” vurgusu çok yapılır.
* Bak ben bu atölyeye çırak olarak girdim, sonunda atölye sahibi oldum. Yardımcısıdır doğruların Hazret-i Allah. Doğru çalışın, üç kuruşa tama etmeyin, helal kazanıp helal yiyin.
* Türbeleri ziyaret edin. Onlar size ölümü, ahireti hatırlatır. Ama asla onlardan yardım ve şefaat istemeyin. Yardım ancak Allah’tan istenir. Lütfen ağaç dallarına bez bağlamayın.
* Eğer inanıyorsak sanat, hakikâte giden yolda bize yardımcı olur. Kalbimizi açar, bizi merhamet ve şefkat sahibi kılar. Kâinatın kitabını, yani temaşayı öğretir. Güzelliğin farkına varırız.
* Din eşyanın hakikatına, hayatın mânasına vakıf olmak. Hakk’ın rızasını kazanmak. Ona göre yaşamak. Din teslimiyet, Cenab-ı Hakk’a kul olmaktır. Din Âmentü’ye inanmaktır. O zaman sorular cevap bulur, karanlıklar aydınlanır.
* Fakir çocuklarının ilk hedefi kısa yoldan bir mektep bitirip işe girmek, ailesinin geçimine yardımcı olmak. Bunlar arasında ne cevherler var. Ama gelir farkı, bunun doğurduğu adaletsizlik çocukların harcanıp gitmesine sebep oluyor.